Problem Çözmenin Yolu Düşünmekten Geçer

ZEYNEP DERE / EĞİTİMCİ-YAZAR
Hayat ilk nefesle başlayıp son nefese kadar mücadele ile geçen zorlu bir süreçtir. Şu âlemde bir kişi dahi yoktur ki ben hayatımda hiçbir sorun yaşamadım, hiç zorluk çekmedim diyebilsin. Sorunlar, zorluklar, problemler hayatın her anında ve herkes için var ve herkesin hayatında farklı şekillerde yaşanır. Yine bu zorluklarla mücadele ederken ve problemlere çözümler üretirken de herkes kendi bilgi ve becerileri doğrultusunda bir yol çizer.
Problem; genel anlamda öğrenme süreci içerisinde olan yeni ve bilinmedik yönleriyle engel teşkil eden durumlardır. Problem çözmek ise, farklı yollar deneyerek sonuca ulaşmaktır. Bir amaca ulaşmak için zorluklarla mücadele etmektir. Eleştirel bakış açısıyla yaratıcı düşünmeyi gerektiren ve içinde karar vermeyi de bulunduran bir süreçtir. Karar vermek te bilişsel bir süreçtir ve problem çözmenin alt basamağıdır. Yani bireyin karar verme becerileri bilişsel gelişiminin bir parçasıdır. Bilişsel gelişim, dil gelişimi ve düşünme becerilerinin gelişimi problem çözme becerileri açısından çok önemlidir ve birbirleriyle bağlantılıdır. Birey yaşadığı bir problem karşısında edindiği bu becerileri kullanarak çözüme ulaşır veya karar verir. Yani aslında bireyin problem çözme ve karar verebilme becerisine sahip olması için iyi bir düşünme becerisi şarttır.
Düşünme/eleştirel düşünme, sınıflama, gruplama, ilişki kurma, karşılaştırma, analiz etme, eleştirme, yaratıcı düşünme, dikkat, gözlem, merak, hatırlama, hayal etme, sorgulama, yorumlama ve değerlendirme gibi basitten karmaşığa doğru becerileri ve eylemleri içerir. Düşünme ve problem çözme arasındaki ilişki incelendiğinde de problem çözmenin her basamağının düşünerek çıkılabileceği aşikârdır. Genel olarak bir problemi çözme basamakları şu şekildedir;
- Öncelikle problemin ne olduğunu anlayıp problemi tanımak ve problemin ne olduğunu kendi cümleleriyle ifade etmek,
- Problemin olası nedenlerini tespit etmek,
- Problemin çözümü için ön bilgileri gözden geçirmek,
- Problemin çözümü için plan yaparak çözüme yönelik bilgiler toplayıp alternatif çözüm yolları hakkında fikir yürütmek,
- Bulunan çözüm yollarından en uygun olana karar vermek,
- Karar verilen çözüm yolunu uygulamak,
- Ortaya çıkan sonuçları değerlendirmek, şeklindedir.
Bireyin bütün yaşamı boyunca en çok ihtiyaç duyacağı becerilerden birisi de kuşkusuz problemle baş etme ve doğru çözüm üretebilmektir. Çünkü hayat her zaman dümdüz bir yol değildir, engeller engebelerle dolu taşlı bir yoldur. Eğer kişi kendi kendine yetecek problem çözme becerilerine sahip olmazsa ilk karşılaştığı problemde tökezleyip, vazgeçme, kaygı, depresyon, öfke ve çaresizlik gibi olumsuz duygu durumlarını yaşamaya başlaması kaçınılmazdır. Bu da kişinin tüm hayatını ve çevresini olumsuz etkileyecek bir durumdur. Çok yönlü bir kavram olan problem çözme; bireyin ihtiyaçları, amaçları, değerleri, inançları, becerileri, alışkanlıkları ve tutumlarıyla oluşmakta ve içinde zekâ, duygu, irade, eylem gibi unsurları barındırmaktadır.
Doğumdan itibaren 6 yaşına kadar olan dönem(Erken Çocukluk Dönemi) çocukların gelişimleri açısından en hızlı ve en kritik zamanlardır. Çünkü bu dönemde kazanılan temel bilgiler, beceriler, davranışlar, alışkanlıklar bireyin sonraki yaşamının temellerini oluşturmaktadır.
Okul öncesi yıllardan başlayan temel eğitim çağı, problem çözme becerilerinin kazandırılmasına yönelik eğitimin verilebileceği en verimli yıllardır. Bu nedenle, erken yaşlardan itibaren çocuklarda öğrenilebilir bir beceri olan problem çözme becerilerinin geliştirilmesi için gerçek yaşam deneyimlerine uygun ortamlar ve materyaller sunulmalıdır. Bununla birlikte özellikle eleştirel düşünme ile bağlantılı olan problem çözme becerileri (çocuğun gelişim seviyesine uygun olarak seçilen bir problem durumu, çocuğun bu problemi tanımlayıp sınıflandırması, çözüme yönelik olası seçenekleri değerlendirme, vardığı sonucu gözden geçirme) eğitim öğretimin her kademesinde kullanılması önemlidir. Çünkü çocuklar aldıkları bu eğitimlerin sonucunda başarılı bir şekilde problemleri çözebilecek yeterliğe sahip olabilirler. Bununla birlikte bu kazandıkları problem çözme becerilerini çocuklar bazı önemli durumlarda da kullanabilirler.
- Çocuklar edindikleri bu becerileri sosyal hayatta karşılaştıkları ve ikilemde kaldıkları durumları çözmede,
- Çocukların sosyal ortamlarda karşılaştıkları zorlayıcı davranışları önleme konusunda,
- Çocukların akran ilişkilerinde hatalı davranışları fark etme ve düzeltme konusunda kullanabilirler.
Yine NTCM ,National Council of Teachers of Mathematic,(Ulusal Matematik Öğretmenleri Konseyi)Problem çözme konusunu matematik standartları arasında ele almaktadır. Problem çözme matematiğin içinde olan veya olmayan durumlara karşı problemi formüle etme, yorumlama, çözme stratejileri geliştirme, uygulama şeklinde kullanarak matematiği anlar ve anlamlandırır diye ifade etmiştir.(NCTM, 1989).*Working Groups of the Commission on Standards for School Mathematics of the National Council of Teachers of Mathematics. (1989).
Eğitim ortamlarının doğru bir şekilde hazırlanması ile birlikte problem çözme becerilerinin gelişmesinde ebeveynin tutumları da çok önemlidir; aşırı baskıcı ve koruyucu ebeveyn tutumu problem çözme becerilerinin gelişimini olumsuz yönde etki ederken, demokratik ebeveyn tutumu ise problem çözme becerilerini olumlu yönde desteklemektedir. Çocuğun yaşadığı çevre, ev içindeki ortamları ve çocuğa sunulan imkânlar, materyaller, sosyal etkileşimleri, sosyo-ekonomik durumları, öz güven gelişimi, duygusal doyumları da problem çözme becerilerinin gelişiminde çok önemlidir.
Çocuklar bir problemle karşılaştığında ebeveynler ne yapmalı?
- Her şeyden önce çocuklara küçük yaşlardan itibaren sorumluluk verilmelidir. Bu öz güven duygusunun gelişimi açısından gereklidir.
- Soğukkanlılıkla çocuğu dinleyerek anlamaya çalışılmalıdır.
- Çocuk problemin tam olarak ne olduğunu bilmeli ve anlamalı, bu konuda ebeveynler konuşarak onlara destek olunmalıdır.
- Çocukla problem hakkında konuşarak fikir alış verişi yapılmalı ancak en son çocuğun çözüm önerileri dikkate alınmalıdır.
- Çeşitli şekilde sorular sorarak empati duyguları geliştirilmelidir, (Sen olsaydın, o senin yerinde olsaydı, vs.)
- Çocuğun duygularını fark etmesi çok önemlidir. Çocuklara duygu ve düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilecekleri ortamlar sunulmalıdır.
- Çocuk, problemi çözebileceğine dair cesaretlendirilmelidir.
- Başarısız denemelerin sonunda eleştirmek, ben söylemiştim gibi cümleler kurmak yerine farklı bir çözüm bulması ve tekrar denemesi konusunda çocuk desteklenmelidir.
- Unutmayın ki çocuğunuzun başarabileceğine siz inanırsanız o da kendisinin başarabileceğine inanır.
- Yine çocukla oyun oynamak, hikayeler anlatmak ve yaparak, yaşayarak öğrenmesi için fırsatlar sunmak da çok kıymetli ebeveyn yaklaşımlarıdır.
Çocukluktan itibaren problem çözme becerileri gelişmiş bireyler yetişkin olduklarında da problemlerin üstesinden kolaylıkla gelebilmektedir. Kişiler, çocuklukta edindikleri veya edinemedikleri beceriler ışığında/gölgesinde yetişkinlikte de farklı yollardan problem çözme yöntemlerine başvururlar.
Bunlardan bazıları şunlardır;
-Saldır: Sözel veya fiziksel şiddete başvurulması
-Kaç kurtul: Ortada bir problem yokmuş gibi davranılması
-Bilgilendir: Ne istediğiyle ve ne hissettiğiyle ilgili kişinin karşıdakine bilgi vermesi
-Kendini aç: Karşıdaki ile iletişime geçmek için çaba gösterilmesi
-Anla: Her iki tarafında birbirlerinin istek ve hislerini anlamaya çalışması gibi.
Yine başvurulan bazı problem çözme biçimleri de şöyledir;
-Ayıcık yöntemi: Kişinin problem çıkmasın veya devam etmesin diye ve mutlu olunması için kendi isteklerinden vazgeçmesidir.
-Kaplumbağa yöntemi: Kişinin tartışmadan kaçınmasıdır. Tartışma olmaması için kendi isteklerinden vazgeçmesidir.
-Köpekbalığı yöntemi: Güç kullanarak karşıdaki kişinin bastırılmaya çalışılmasıdır. Kendi amaçları çok önemliyken ilişki veya karşıdaki kişinin ihtiyaçları önemsizdir. Her zaman kazanan taraf olmak isterler.
-Tilki yöntemi: Her iki tarafında orta noktayı bulmaya çalıştığı bir yöntemdir.
-Baykuş yöntemi: Karşılıklı olarak her iki tarafın istekleri ve ihtiyaçlarının giderilmesini amaçlayan yöntemdir.
Unutmayalım!
Bir toplumun sağlıklı bir şekilde ilerlemesi, bireylerin problem çözme becerilerinin yüksek olması ile doğru orantılıdır.
Çocuklara yapmaması gerekenleri değil, yapması gerekenler söylenildiğinde,
Neyi düşünmesi gerektiğinden ziyade nasıl düşünmesi gerektiği öğretildiğinde,
Konuşurken sen ile başlayan suçlayıcı cümleler yerine, ben ile başlayan ve duyguları ifade eden cümlelerle başlanıldığında,
Sözünü kesmeden dinleyip, onun duyguları anlaşıldığında,
Çocukların problem çözme becerileri desteklenir ve ebeveyn-çocuk ilişkisinin de sağlam temellere oturması desteklenmiş olur.
Problem çözme becerileri, çocukların hayat yolculuğunda yeni durumlara alışmak için farklı çözümler üretebilmesi, ihtiyaçlarını karşılamanın çok ötesinde başarılı ve mutlu bir yaşamın anahtarına sahip olmasıdır.
ÖNERİ: Bugünden başlayarak problemler karşısında hangi yöntemleri kullandığınızla ilgili kısa bir analiz yapabilirsiniz. Çocuklarınızla problem çözmelerine katkı sağlayacak türden oyunlar oynayabilir, hikâyeler anlatabilirsiniz…