Dijitalleşme Sürecinin Dildeki Yansımaları Ve Kültürel Etkileri

BATUHAN AYDIN/ EĞİTİMCİ-YAZAR
Dijitalleşme, son yıllarda hayatımızın her alanını etkileyen bir mecra hâline gelmiştir. Özellikle sosyal medya uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte dillerdeki değişim hız kazanmış, iletişim biçimleri ve dil kullanımı da dönüşüme uğramıştır. Türkçe de bu süreçten nasibini almış, sosyal medya dilinde yeni biçimler, kavramlar ve ifadeler ortaya çıkmıştır.
Sosyal medya, bir iletişim aracı olarak özellikle genç nesil tarafından yaygın biçimde kullanılmaktadır. Bu durum bize sosyal medyanın dil ve kültür ile sıkı bir ilişki içerisinde olduğunu göstermektedir. Sosyal medya, yaşamda küçük bir bölümü değil tam aksine yaşamın büyük bir bölümünde yer almaktadır. Bu durum dijital mecrayı dil ve kültür açısından önemli bir öge hâline getirmektedir. Bu nedenle sosyal medya kullanımını ve etkilerini anlamak, günümüz dünyasında önemli bir gereklilik haline gelmiştir.([1])
Sosyal medya, bu bağlamda yalnızca dilin değişimini değil aynı zamanda kültürel dinamikleri de etkilemektedir. Türkçe sosyal medya dili, farklı kültürlerin etkisiyle şekillenmekte ve bu durum uzun vadede doğal olarak kültürel kimliğin değişmesine de yol açabilmektedir. Bu etkileşim, hem Türk kültürüne dahil olmakta hem de küreselleşme sürecinde kültürel bir erozyona neden olabilmektedir. Örneğin, Türkçenin yaygın olarak kullanılan İngilizce ile etkileşimi, kullanıcıların kendilerini ifade etme biçimlerini değiştirirken kültürel mirasın korunması konusunu da gündeme getirmektedir. Bununla birlikte sosyal medya, iletişimin en hızlı ve anlık olarak gerçekleştiği de bir platformdur. Bu hızlı iletişim durumu, dilin kısaltılmasına neden olmuştur. Özellikle sınırlı yazı karakteri içeren medya ortamında, kullanıcılar düşüncelerini kısaca ifade etmek durumunda kalmaktadır. Bu durum, Türkçede de yeni kısaltmaların ve ifadelerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Örneğin, “güzel” kelimesinin “gzl” ya da “tamam” kelimesinin “tm veya tmm”, “sağ ol” kelimesinin yerine “saol”, “ne haber?” kelimesinin “nbr” şeklinde kısaltılması yaygın hâle gelmiştir. Bu tür kısaltmalar, dilin hareketli yapısının bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Ancak uzun vadede dili yozlaşmaya da sürükler.([2]) Sosyal medyadaki yazışmalarda da Türkçenin kurallı biçimde kullanımına azami ölçüde önem vermek gerekmektedir. Bu hassasiyet, her Türk insanının asli görevi olmalıdır. Zira, Türkçede uzun vadede oluşacak yozlaşma ve de kısırlaşma Türk toplumuna ve kültürüne zarar verecektir.
Yazışmalarda Emojilerin Yaygınlaşması
1998 yılında NTT DOCOMO isimli firmanın i-mode adlı mobil cihazında ilk emojinin kullanıldığı bilinmektedir. “e” anlamına gelen görsel ve “moji” anlamına gelen karakterin bir araya gelmesiyle oluşan emoji kelimesi günümüzde sosyal medyanın kendine has bir dil oluşturmasını sağlamıştır.([3]) Sosyal medya iletişiminde, sözcüklerin yerini çoğu zaman emojiler karşılamaktadır. Duyguları, düşünceleri ve ifadeleri daha etkili bir şekilde aktarmanın yolu olarak görülen emojiler, Türkçe sosyal medya dilinde de tabii olarak önemli bir yer edinmiştir. Özellikle genç nesil, duygusal durumlarını emojilerle ifade etmeyi tercih etmektedir. İçinde bulunduğu durumun emojilerle daha iyi anlatılacağını düşünmektedir. Örneğin, bir mesajın sonunda kullanılan gülümseyen yüz emojisi, kullanıcıların içtenliğini ve samimiyetini gösteren aynı zamanda da bu içtenlik ve samimiyeti pekiştiren bir öge hâline gelmiştir. Emojiler, bu bağlamda ifadenin yetersiz kaldığı durumlarda devreye girerek iletişimi zenginleştirmekte ve duygusal derinlik de katmaktadır.
Sosyal medya, aynı zamanda yeni kelimelerin ve kavramların da ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. “Influencer”, “trend”, “story”, “hashtag”, “selfie” gibi terimler, sosyal medya dilinin adeta ayrılmaz bir parçası hâline gelmiştir. Bu terimlerin karşılığı olarak Türkçenin yapısına uygun bir şekilde yeni kelime türetmek gereklidir. Çünkü bu kavramlar, sosyal medyada sık kullanılsa da yeni kavramlar olduğu için Türkçeye henüz yerleşmemiştir. Türkçe karşılıklarını kullanmak Türkçenin zengin kelime hazinesine daha da zenginlik katacaktır.
Dilin Sosyal Medyadaki Değişimi
Dijitalleşme süreci, Türkçenin yapısında da günlük dilde bazı bozulmalara yol açmıştır. Geleneksel dil kuralları, sosyal medya ortamında sıklıkla ihlal edilmekte ve kullanıcılar, dilin kurallarını esnetmekte bir sakınca görmemektedir. Bu durum, bazen dilin daha yaratıcı ve esnek bir biçimde kullanılmasına olanak tanırken bazen de dilin kısırlaşmasına ya da basite indirgenmesine neden olabilmektedir. Örneğin: “Seni seviyorum.” ifadesinin “seni svyrm.”, “nasılsın?” gibi günlük dilde aslında içten bir sorunun “nslsn?” biçiminde ifade edilmesi veya bu şekilde kısaltılması, alıcıya verilen mesajın duygusal ağırlığını azaltabilir. Bu tür değişimler, insanlar arasındaki iletişimin de zayıflamasına yol açabilmektedir.
Teknolojinin gelişmesiyle beraber sosyal medyanın da insan yaşamına girmesi günlük yaşantıyı da kolaylaştırmaktadır. Sosyal medyanın haberleşmeye olan olumlu etkisi doğru anlaşılmayıp dilde daha hassas olunmazsa dil ve kültür unsurlarımız olumsuz etkilenebilecektir. Bu nedenle sosyal medya aracılığı ile yapılan paylaşımların geleceği de etkileyebileceği ne kadar düşünülüp bu hassasiyetle hareket edilirse Türk dili ve kültürü de o denli zarar görmekten kurtulacaktır.([4])
Sonuç ve Öneriler
Türkçenin dijitalleşme süreci, sosyal medya dilinde birçok yenilik ve değişim meydana getirmiştir. Kısaltmalar, emojiler, yeni kelimeler ve kavramlar bu değişimlerin en belirgin yansımalarıdır. Ancak bu değişim, sadece dilin yapısında değil aynı zamanda kültürel dinamiklerde de etkili olabilmektedir. Sosyal medya dili, yalnızca bir iletişim aracı değil aynı zamanda kültürel bir etkileşimin de aracı görevi görmektedir. Bu ortamda şekillenen dil, geleceğin Türkçesinin nasıl olacağına dair de ipuçlarını bize sunmaktadır. Bu bağlamda, Türkçenin geleceğini sosyal medyanın bu dinamik ve etkileşimli yapısıyla şekillendirmek, kültürel kimliğe de katkı sağlamada önemli bir anahtar görevi görebilecektir. Türkçenin dijitalleşme süreci, hem dilin kendisini hem de Türk kültürünü etkileyen dinamik bir süreçtir. Gelecekte Türkçenin gelişimi için sosyal medyanın kaynaklarını en iyi şekilde değerlendirerek dilin zenginliğini ve çeşitliliğini korumak, kültürel mirası yaşatmak adına kritik bir adım olacaktır. Türkçenin gelişimi, bu dijital ortamlardaki etkileşimlerle şekillenecek ve yeni nesiller, belki de bu dili daha da ileriye taşıyacak araçları bulacaktır. Bu bağlamda Türkçenin dijitalleşme süreci, kültürel kimliğin güçlenmesi ve dilin zenginleşmesi açısından önemli bir fırsat da sunabilmektedir.
Sosyal medyanın Türkçenin evrimi üzerindeki etkisi büyük ve çeşitlidir. Bu bağlamda, Türkçenin yozlaşmaması için bireylerin alabileceği kişisel önlemler, dilin korunmasında kritik bir rol oynamaktadır. İlk olarak, sosyal medya kullanıcılarının kendi paylaşımlarında dil bilgisi kurallarına ve yazımına dikkat etmeleri önemlidir. Bu, yalnızca bireysel sorumluluk değil, aynı zamanda çevrelerine örnek olma anlamına da gelir. Doğru Türkçe kullanımını teşvik eden içerikler paylaşarak diğer kullanıcıların da dikkatini çekmek mümkündür. Eğitici içerikler üretmek ve bunları sosyal medyada paylaşmak, dil bilincini artırarak daha geniş kitlelere ulaşma potansiyeline sahiptir. Bireyler ayrıca, kısaltma ve argo ifadelerden kaçınarak daha akıcı ve anlam dolu cümleler kurmayı hedeflemelidir. Bu, Türkçenin daha zengin bir şekilde kullanılmasına katkı sağlar. Yanlış dil kullanımlarıyla karşılaşıldığında ise yapıcı eleştirilerde bulunarak farkındalık yaratmak, ayrıca toplumsal bir sorumluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kaynakça
Anık, C., Kırık, A. M. & Soncu, A. G. (2017). Sosyal Medyanın Göstergebilimsel Dili: Emojiler, Online Academic Journal of Information Technology, 26(8), 41-54.
Babacan, M. E. (2016). Toplumsal Derinlik, Sosyal Medya ve Gençlik, İnsan ve Toplum Dergisi, 6(1), 23-45.
Irak, D. & Yazıcıoğlu, O. (2012). Türkiye ve Sosyal Medya. İstanbul: Okuyan Us Yayınları.
Kırık, A. M. (2012): Sosyal Medyada Gençlerin Dili Kullanımı ve Yozlaşma Problemi. International Symposium on Langue and Communication : Research Trends and Challenges içinde (1017- 1030). İzmir.
Taşdelen, V. (2016). Sosyal Medya ve Edebiyat. Uluslararası Edebiyat ve Toplum Sempozyumu, Bartın, 101-108.
TDK (Türk Dil Kurumu) (2023). Türkçe Sözlük. Ankara: TDK Yayınları.
Yılmaz, S. (2017). “Sosyal Medya ve Dil: İletişim Biçimlerinin Dönüşümü.” Türk Dil Kurumu Yayınları.
[1] Babacan, M. E. (2016). Toplumsal Derinlik, Sosyal Medya ve Gençlik, İnsan ve Toplum Dergisi, 6(1), 23-45.
[2] Kırık, A. M. (2012): Sosyal Medyada Gençlerin Dili Kullanımı ve Yozlaşma Problemi. International Symposium on Langue and Communication : Research Trends and Challenges içinde (1017- 1030). İzmir.
[3] Anık, C., Kırık, A. M. & Soncu, A. G. (2017). Sosyal Medyanın Göstergebilimsel Dili: Emojiler, Online Academic Journal of Information Technology, 26(8), 41-54.
[4] Avcı, N.(2021). Sosyal Medya, Dil ve Edebiyat. Birey ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi, 11(1), 5-26.