Temel Beceriler Mi, Müfredat Mı?
ADEM KEVEN/ EĞİTİMCİ-YAZAR
“Her gün sınıfa girdiğimde, öğrencilerimin birbirinden farklı dünyalarına adım atıyorum. Ancak son zamanlarda, bu renkli dünyaların ortak bir sorunu olduğunu fark ettim: Temel becerilerde zorlanan çocuklar… Bu, beni oldukça düşündürüyor. Üçüncü sınıf, çocukların okul hayatında önemli bir dönüm noktasıdır. Bu yaşta, öğrencilerin ince ve kalın motor becerilerini, iyi bir okuma ve yazı gibi temel akademik yeterlilikleri kazanmış olmaları beklenirken, birçok öğrencimin bunlarda zorluk yaşadığını görüyorum.”
Bu cümleler geçtiğimiz gün, bir meslektaşımla yaptığımız kısa sohbetten aklımda kalanlar. Yine onunla kaldığımız yerden konuşmaya devam ediyoruz. O, elindeki çalışma kâğıtlarını kontrol ederken, “Senin sınıfta da aynı sorun var mı?” diye sordu. Ben de derin bir iç çekip, “Evet,” dedim. “Her gün kalemini, silgisini kaybeden, defterini çantasından bulup çıkaramayan, suluğundan yere su dökmeden su içemeyen ya da ödevini evde unutan bir öğrenciyle karşılaşıyorum. Hatta sırasının gözündeki kitabı bulup çıkaramayan ve öğretmenden yardım isteyen bir çocukla da karşılaşıyorum. Çoğunun temel becerilerde zorlandığını görüyorum. Kalem tutuşları zayıf, defter düzenleri dağınık… Daha başlık yazmadan ‘Öğretmenim yazmayalım’ diye yalvaran öğrenciler var. Birkaç hafta önce matematik dersindeydik; basit bir toplama işlemini yaparken bile sayıları karıştıran o kadar çok öğrenci var ki!”
Meslektaşım başını salladı. “Aynı şeyi ben de fark ettim. Öğrenciler dikkatlerini toparlamakta zorlanıyorlar ve sanki başka bir âlemde yaşıyorlar.”
Bu diyalog, düşündüklerimi daha da pekiştirdi. Günümüz çocukları, okul öncesi dönemde daha çok akademik temelli bir eğitim alıyorlar artık. Bu eğitim elbette çok önemli ama temel becerilerin sistematik olarak öğretilmemesi, çocukların okul hayatında zorlanmasına neden oluyor. Ayrıca, tabletler ve akıllı telefonlar gibi teknolojik cihazların yaygın kullanımı, çocukların el becerilerini geliştirmediği gibi zayıflatıyor ve dikkat sürelerini kısaltıyor. Buna bir de çalışan anne babaların çocuklarına yeterince zaman ayıramamaları eklendiğinde, durum daha da zorlaşıyor.
“Teknoloji bu kadar yaygın olmasaydı belki bu kadar sorun yaşamazdık,” dedim, içimden geçeni yüksek sesle ifade ederek. “Ama bu sadece teknolojiyle de ilgili değil, eğitim sistemi de çok yoğun. Müfredatın yoğunluğu, öğretmenlerin temel becerilere yeterince zaman ayırmasını zorlaştırıyor. Hâlbuki çocukların bu yaşlarda bu becerileri tam anlamıyla kazanmış olması gerekiyor.”
Meslektaşım ümitsiz bir şekilde omuz silkti, “Haklısın, ama ne yapabiliriz?”
Bu sorunun cevabını bulmak kolay değil. Öncelikle, okul öncesi eğitimde temel becerilere daha fazla yer verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ailelere yönelik seminerler düzenleyerek, onların çocuklarına evde nasıl destek olabilecekleri konusunda bilgi verilebilir. Okulda oyunlaştırma yöntemlerini daha fazla kullanmak da işe yarayabilir. Yine çocuklar için becerilerin geliştirmesini merkeze alacak tarzda bir eğitim tasarlanabilir. Böylece öğrenciler hem eğlenir hem de öğrenirler.
Ayrıca, her öğrencinin farklı bir öğrenme tarzı var. Öğretmenler olarak, bunu dikkate alarak ders materyallerimizi çeşitlendirebiliriz. Bireysel çalışmalar, grup etkinlikleri ya da görsel materyallerle bu becerilerin pekiştirilmesi sağlanabilir.
Üçüncü sınıf öğrencilerinin yaşadığı bu zorluklar, eğitim sistemimizde bazı eksikliklerin olduğuna işaret ediyor. Ancak bu, yalnızca öğretmenlerin değil, velilerin, eğitimcilerin ve hatta toplumun ortak çabasıyla çözülebilecek bir sorun. Hep birlikte çalışarak, çocuklarımızı daha donanımlı bireyler haline getirebilir ve onlara daha iyi bir gelecek sunabiliriz.
Okullarda Temel Becerilerin Kazandırılması
Günümüzde eğitim sistemleri, bilgiye erişimin kolaylaşmasıyla birlikte hızla değişiyor. Ancak bu değişim sürecinde, bireylerin sadece akademik bilgiyle değil, aynı zamanda temel yaşam becerileriyle de donatılması büyük önem taşıyor. Japonya, Çin, Finlandiya, Güney Kore, Hollanda, Singapur ve Kanada gibi ülkeler, eğitim sistemlerinde temel yaşam becerilerine özel bir yer vererek bu konuda öncü bir rol üstleniyorlar.
Temel Yaşam Becerileri Nedir?
Temel yaşam becerileri, bireylerin günlük hayatın zorluklarıyla başa çıkabilmeleri, sağlıklı ilişkiler kurabilmeleri ve topluma faydalı bir şekilde katkıda bulunabilmeleri için gerekli olan bir dizi yetenektir. Bu beceriler arasında problem çözme, eleştirel düşünme, iletişim, işbirliği, üretkenlik, empati, duygusal zeka, karar verme, öz güven gibi temel yaşam becerilerinin yanı sıra kişisel hijyen, sağlıklı beslenme, sorumluluk, zaman yönetimi, yemek yapma, ev işleri, el becerisi gibi kişisel beceriler de yer alır.
Neden Temel Yaşam Becerileri Önemli?
Küresel rekabetin artmasıyla birlikte, iş dünyasında sadece akademik bilgiye sahip olmak yeterli olmamaktadır. Temel yaşam becerileri, bireylerin farklı alanlarda başarılı olmalarına ve değişen koşullara uyum sağlamalarına yardımcı olur. Ayrıca, bu becerilere sahip bireyler daha mutlu, daha sağlıklı ve daha üretken olurlar. Toplumsal olarak da temel yaşam becerileri, bireylerin daha aktif ve duyarlı vatandaşlar olmalarını sağlar.
Farklı Ülkelerdeki Uygulamalar
- Japonya: Okul öncesi dönemden itibaren çocuklara temizlik, yemek yapma, el becerileri gibi temel yaşam becerileri kazandırılır. Okullarda düzenlenen atölye çalışmaları ve projelerle öğrencilerin bu becerileri geliştirmeleri sağlanır.
- Finlandiya: Okullarda doğa ile iç içe etkinlikler düzenlenerek öğrencilerin problem çözme, yaratıcılık ve eleştirel düşünme gibi becerileri geliştirilmesi hedeflenir.
- Güney Kore: Son yıllarda öğrencilerin yaratıcılıklarını ve problem çözme becerilerini geliştirmeye yönelik projeler ve yarışmalar düzenlenir.
- Hollanda: Okullarda işbirliği ve iletişim becerilerini geliştirmeye yönelik grup çalışmaları ve tartışmalar sıklıkla kullanılır.
Türkiye’deki Durum
Türkiye’de de temel yaşam becerileri eğitimine yönelik çalışmalar yapılıyor olsa da, bu konuda daha yapılacak çok iş bulunmaktadır. Özellikle son yıllarda müfredata temel yaşam becerileriyle ilgili kazanımlar eklenmeye başlanmıştır. Ancak bu becerilerin etkin bir şekilde öğretilmesi için öğretmenlerin yeterli düzeyde eğitilmesi ve okulların fiziksel koşullarının bu eğitimlere uygun hale getirilmesi gerekmektedir.
Sonuç
Temel yaşam becerileri, bireylerin geleceği için büyük önem taşımaktadır. Tüm bireylerin ve toplumun geleceği için temel yaşam becerileri eğitimi bir zorunluluktur. Bu nedenle, tüm ülkelerde eğitim sistemlerinde temel yaşam becerilerine daha fazla yer verilmesi gerekmektedir. Türkiye’de de bu konuda atılan adımların daha da güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması önemlidir.
Okullarda Temel Becerilerin Kazandırılması İçin Ne Yapılabilir?
- Müfredata temel yaşam becerileriyle ilgili kazanımların eklenmesi
- Öğretmenlerin temel yaşam becerileri eğitimi almaları
- Okullarda proje tabanlı öğrenme yöntemlerinin kullanılması
- Okul-aile işbirliği
- Toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi
Peki, sizce okullarda temel yaşam becerileri eğitimi için başka neler yapılabilir?