Dil Öğreniminde Sözlük Kullanımı Ve Müfredat Üzerine Tahlil Denemesi
Batuhan AYDIN / Eğitimci-Yazar
Dilin en başat iletişim vasıtası olduğu herkesçe malumdur. Duygu ve düşünceleri ifade etmede en kolay ve etkili yöntemdir. Eski Türkçede Arapça kökenli olan “lisan” ve Farsça kökenli olan “zeban” kelimeleri de dil yerine kullanılmıştır.[1] Dilde duygu ve düşünceleri ifade etmede kelimelerin önemi büyüktür. Her dilin belli ölçüde kelime hazinesi mevcuttur. İnsan, meramını bu kavramlarla ifade eder. Kelimelerle duygularını karşı tarafa iletmekle beraber aynı zamanda kelimelerle düşünür. Kavramlarla zihinde şemalar inşa eder. Bireyin kavram bilgisi ne kadar genişse zihin dünyasında şekillendirdiği şemalar da o denli geniş ve zengindir. Bu anlamda dilin kişiye göre birçok tanımı olabileceği gibi lügatlerdeki tanımlarına bakmak, dili anlamlandırmada daha çok yardımcı olacaktır. Bir tanıma göre dil: “İnsan ve hayvanların ağzındaki maruf uzuv ki gıdayı yutmaya ve bağırmaya ve bilhassa insan da tekellüme yarar lisan, zeban. İnsanların tekellüm ettikleri lehçelerin beheri, lügat, lisan, zeban.”dır.[2] Diğer bir tanıma göre dil: “Ağız içinde bulunan, yutkunma ve konuşmaya da yardımcı olan tat alma uzvu, lisani zeban. ”dır.[3] Başka bir tanıma göre ise dil: “Ağız boşluğunda tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun hareketli organ, tat alma organı. İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için sözcüklerle ya da işaretlerle yaptıkları anlaşma.” dır.[4] Son tanıma göre işaretlerle yapılan dil de yer almaktadır.
Dilin sözlü iletişimdeki yeri yadsınamazdır. İyi ve sağlıklı bir iletişim için de kelimelerin etkisi büyüktür. Bu anlamda birçok felsefede dilin ve kelimelerin önemine vurgu yapılır. İslam felsefesinde de kelimelerin ruhu olduğu düşünülür. Buna güzide örnek Muhyiddin İbnü’l-Arabi’nin: “Hikmetleri kelimelerin kalbine indiren Allah’a hamdolsun.” sözüdür.[5] Buna göre kelimeler içerisinde derin anlamları ve hikmetleri barındırır.
İletişimde Kelimelerin Önemi ve Sözlük Kullanımı
Duygu ve düşünceleri, bir isteği bir kişiye ya da bir merkeze, konuşandan dinleyene aktarma işi olan iletişimin diğer adı da bildirişimdir.[6] İletişimin sağlıklı gerçekleşebilmesi için sözcüklerin özenle seçilmesi gerekir. Dinleyenin de iletişimdeki mesajı doğru kavrayabilmesi için kendi dilindeki kelime hazinesini genişletmesi zaruridir ki iletiyi doğru anlayabilsin. Bunun da tabii yolu sözlük kullanmaktır. Özellikle Türkçe öğretiminde ve öğreniminde bu konuya gerektiğinden daha az ilgi gösterilmektedir. Anlamı bilinmeyen bir kelimeye rastlanıldığında o kelimeye bağlamındaki anlamına uygun gelecek şekilde mana verilip geçilmektedir. Hâlbuki bağlamdan hareketle verilen bu anlamın doğru olabileceği gibi eksik ya da tamamen yanlış olma ihtimali de yüksektir. Diğer bir açıdan o kelimenin içerdiği diğer anlamlar da göz ardı edilmektedir. Bu durumu engellemenin yöntemi lügatlere başvurmaktır. Çünkü bir kelimenin karşıladığı birçok mânâ vardır. Bu mânalâr günümüzde az kullanıldığından veya hiç kullanılmadığından unutulmaya yüz tutmaktadır. Kelimeler zamanla anlam daralmasına, anlam genişlemesine ya da anlam kötüleşmesine uğramış olabilmektedir. Bunun tarih içindeki takibini sağlamada yine sözlüklerin kullanımı zorunludur. Sözlük kullanımını alışkanlık hâline getiren bireylere bu durum, zamanla dilde yetkinlik kazandıracak aynı zamanda bireylerin hayâl dünyasını da süsleyecektir. Dolayısıyla kişinin bakış açısı genişleyecektir. Böylelikle kişi, duygu ve düşünceleri tam ifade etmeye ve kavramları yerli yerine oturtmaya başlayacaktır. Bir örnek üzerinden somutlaştırmak gerekirse “hürriyet” ve “istiklâl” kelimeleri ele alınabilir. Bu kelimelerin anlamı düşünüldüğünde ilk olarak “özgürlük” kavramı akla gelmektedir. Sözlüklere bakıldığında ise “hürriyet” kelimesinin “ferdî yani kişisel özgürlük” , “istiklâl” kelimesinin ise “millet olarak özgürlük” kavramlarını karşıladığı görülecektir.[7] Ya da “gayret” ve “hamiyet” kelimeleri ele alındığında iki kelimenin genel anlamı çabadır. Ancak “gayret” kelimesi “kişinin kendi için çabasını” ifade ederken “hamiyet” kelimesi “kendinden başkası için çaba harcama, kutsal değerleri koruma çabası” gibi anlamları içermektedir. Bu da aslında dilin zenginliğine işaret eder. Bunlar gibi pek çok Türk dilinin tarihî seyri içinde mevcuttur. Kavramları yerli yerine oturtmak ve kullanmak iletişimi kolaylaştırırken bireye yeni düşünce kapıları da açacaktır.
Yeni Müfredatta Düşünce Kapıları Açmada Türk Dilinin Öğretimi
“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ndeki müfredat taslağındaki değişimlere bakıldığında; Türkçe-Türk Dili ve Edebiyatı öğretiminde dört temel dil becerisi dediğimiz bir dilin temelini oluşturan dinleme, okuma, konuşma ve yazma becerilerinin ön planda tutulduğu görülmektedir.[8] Bu becerilerin ön plana alınmasının 2005’te değişen müfredat ile ilk adımlarının atıldığı görülmektedir. Taslaktaki son değişiklikle eğitim programına ek olarak çevrim içi okuma-yazma gibi unsurlarla ciddi bir biçimde güçlendiği anlaşılmaktadır. Bu becerilerin geliştirilmesi için atölye faaliyetlerinin yer alması da önem arz etmektedir. Ortaöğretim kademesinde metinlerin bölünmeden tam olarak okutulması düşüncesine gereken önem verilip, bu yöntem doğru uygulandığında öğrencilerin söz varlığının gelişmesinde ilerleme kaydedilebilir. İletişimde olmazsa olmaz dört temel dil becerisinin geliştirilmesi öğrencilerin kelime hazinesini de genişletecek olup kadim Türk kültürünü erken yaşlarda daha iyi tanımaya götürecektir. Bu konuda her zaman olduğu gibi eğitimcilere büyük pay düşmektedir. Türk dili öğretmenleri, öğrencileri özellikle bu becerilerde uygulamaya sevk ederek rehber görevi üstlenmelidir. Gerektiği takdirde metinlerdeki bilinmeyen kelimeler üzerinde yoğunlaşıp anlamların derinine inerek, öğrencilere bu konunun önemi sezdirilmelidir. Nihayetinde programın pratikte uygulayıcıları ülkenin değerli eğitimcileridir. Bu hususta hassasiyet mühimdir. Kültürün önemli bir parçası olan dilin aynı zamanda kültürün aktarıcısı olduğu da içselleştirilmelidir. Diğer mühim bir konu da ana dil ne kadar iyi ve yeterli düzeyde bilinirse yabancı dillerin öğreniminin de o ölçüde kolaylaşacak olmasıdır.
Sonuç ve Öneriler
Dil, insanlar arasında iletişimi sağlayan en kolay ve en etkili araçtır. Dil ile meramı ifade etmede ve sağlıklı iletişim kurmada, o dili yetkin bir biçimde kullanabilmek önemlidir. Dili yetkin kullanabilmek ve kavramları anlamına en uygun biçimde yerli yerine oturtmak için sözlüklere başvurmak önem arz etmektedir. Bunun için elde en az birkaç lügat bulundurmak gereklidir. Bir kelime tahlil edilirken karşılaştırmalı olarak gidilmesi daha doğru sonuçlara ulaştıracağı gibi kelimenin akılda kalıcılığını artıracaktır. Bu şekilde kavramın derinine inilip özümsenmesi kolaylaşacaktır. Bu yöntem bireye aynı zamanda öğrenmeyi öğrenme sistemini aşılamayı da beraberinde getirecektir. Sözlüklere başvurmayı ve sözlük okumayı alışkanlık hâline getirmek kişinin düşünce dünyasını geliştirmede güçlü bir adımdır. Sonraki aşamada ilgi alanına göre sözlük tavsiyelerinde bulunulması bireyin öğrenme sürecini devamlı kılmaya yardımcı olacaktır.
Dilde yetkinleşme çalışmalarına binaen güncellenen eğitim müfredat taslağında ilkokul, ortaokul ve lisenin Türkçe -Türk Dili ve Edebiyatı müfredatında dinleme, okuma, konuşma ve yazma gibi temel dil becerilerine vurgu yapıldığı görülmektedir. 2005 yılında temelleri atılan becerilerin ön plana çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Öğrenciye estetik zevk kazandırarak öğrencinin söz varlığını genişletmek amacıyla metin okumaları önem kazanmıştır. Dil becerisinin gelişimine katkı olarak günümüz teknolojisi de düşünülerek çevrim içi okuma-yazma unsurları da eklenerek program tamamlanmaya çalışılmıştır. Bu tasarı doğru uygulandığı takdirde bireyin söz varlığını geliştirmesine ve ana dilde yetkinleşmesine katkı sağlayacaktır. Buradaki önemli nokta, sürecin bilhassa Türk dili öğretmenleri tarafından takibidir. Öğretmen, rehber görevi üstlenip öğrencileri gerekli kaynaklara yönlendirerek onları bilgilendirmelidir. Öğrenci, metin okumalarında genel başvuru sözlüklerine ilave olarak gerektiği durumda konuyla ilgili alan sözlüklerine de yönlendirilmelidir. Bu şekilde öğrenciler, Türk dilinin estetik yönünü daha iyi görecek, kadim Türkçeye ve Türk kültürüne olan sevgileri de bir kademe daha artabilecektir.
Kaynakça
AKSAN Doğan(2020), Her Yönüyle Dil – Ana Çizgileriyle Dilbilim, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara.
DEVELLİOĞLU Ferit(2010), Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi Yayınları, Ankara.
HANÇERLİOĞLU Orhan(2000), Türk Dili Sözlüğü, Remzi Kitabevi, İstanbul.
HENGİRMEN Mehmet(2009). Dil Bilgisi ve Dilbilim Terimleri Sözlüğü, Engin Yayınevi, Ankara.
İlkokul Türkçe Dersi Öğretim Programı(2024), Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, Ankara.
KONUK Ahmed Avni(2017), Füsûsu’l-Hikem Tercüme ve Şerhi, 2 Cilt, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, Ankara.
Ortaokul Türkçe Dersi Öğretim Programı(2024), Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, Ankara.
Ortaöğretim Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Öğretim Programı(2024), Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, Ankara.
SALAHİ Mehmed(2023), Kamus-ı Osmani, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara.
SAMİ Şemseddin(2015), Kamus-ı Türki, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara.
TOVEN Mehmet Bahaettin(2023), Yeni Türkçe Lûgat, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara.
[1] DEVELLİOĞLU, Ferit(2010). Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lûgat, 26. Baskı, Aydın Kitabevi Yayınları, Ankara, s. 635-1368.
[2] SAMİ, Şemseddin(2015). Kamus-ı Türki, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, s. 257.
[3] DOĞAN, D. Mehmet(2020). Osmanlıca Yazılışlı Doğan Büyük Türkçe Sözlük 2 Cilt, Yazar Yayınları, Ankara, 474-475.
[4] HANÇERLİOĞLU, Orhan(2000). Türk Dili Sözlüğü, Remzi Kitabevi, İstanbul, s. 170.
[5] KONUK, Ahmed Avni(2017). Füsûsu’l-Hikem Tercüme ve Şerhi, 1. Cilt, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, Ankara, s. 99.
[6] HENGİRMEN, Mehmet(2009). Dil Bilgisi ve Dilbilim Terimleri Sözlüğü, Engin Yayınevi, Ankara, s. 73.
[7] SALAHİ, Mehmed(2023). Kamus-ı Osmani, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, s. 489-639; TOVEN, Mehmet Bahaettin(2023). Yeni Türkçe Lûgat, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, s. 266-301; DOĞAN, D. Mehmet(2020). Osmanlıca Yazılışlı Doğan Büyük Türkçe Sözlük 2 Cilt, Yazar Yayınları, Ankara, 967-1088.
[8] İlkokul Türkçe Dersi Öğretim Programı(2024), Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, Ankara; Ortaokul Türkçe Dersi Öğretim Programı(2024), Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, Ankara; Ortaöğretim Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Öğretim Programı(2024), Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, Ankara.