4.Sayı

Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında Eğitim-Enerji Perspektifi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı-Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkanı

Dr. Bilal DÜZGÜN

1763’te James Watt’ın buharla çalışan ilke makineyi icadı Birinci Sanayi Devrimi’nin miladı olmuş, kömür, buhar ve makinenin birleşimi tarım ekonomisinden sanayileşmeye geçişi sağlamıştır. Günümüze kadar 250 yılı aşan süreçte farklı enerji kaynaklarının keşfi ve teknolojik ilerlemeler modern dünyamızın manzarasını tamamıyla değiştirmiştir. 19. yüzyılın sonlarında elektromekanik ekipmanların ve içten yanmalı motorların icadı ile elektrik, petrol ve doğal gaz kullanımının etrafında şekillenen İkinci Sanayi Devrimi’nin ardından 1960’larda elektronik sanayiinin gelişimi ve nükleer enerjinin kullanımı Üçüncü Sanayi Devrimini başlatmıştır.

Endüstriyel ve teknolojik ilerlemeler birlikte dünya nüfusu da tarihte benzeri görülmemiş biçimde hızla artarak küresel nüfus 1760-2023 döneminde 770 milyon’dan 8 milyar’ın üzerine çıkmıştır. Nitekim enerjide arz güvenliğinin sağlanmasına yönelik kaygılar ilk defa 1973-79 petrol krizleri ile belirginleşmiştir. Bu gelişmelere 80’li yılların sonunda küresel gündemde yer edinmeye başlayan iklim değişikliği konusu da eklenmiş ve 2015 yılında 21. Taraflar Konferansı’nda kabul edilen Paris Anlaşması ile 2020 sonrası iklim değişikliği ile mücadele edilmesi ve uyum sağlanmasına yönelik bir çerçeve oluşturulmuştur. Paris Anlaşması ile yüzyılın sonunda küresel sıcaklık artışının 1,5⁰C’de tutulması hedefi doğrultusunda küresel ölçekte ilk defa bütün ülkeler emisyon azaltımı taahhüdünde bulunmuştur.

Merkezinde dijital teknolojilerin yaygınlaşması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş bulunan Dördüncü Sanayi Devrimi de günümüzde iklim hedefleri etrafında şekillenmekte. Net sıfır iklim hedefleri ve artan enerji talebine karşılık arz güvenliğinin sağlanması konusunda öncelikli politika aracı olarak enerji verimliliği karşımıza çıkıyor. Aynı işi gerçekleştirmek veya aynı sonucu üretmek için daha az enerji kullanılması” olarak tanımlanan enerji verimliliği, Uluslararası Enerji Ajansı tarafından temiz enerji geçişinde “ilk yakıt” olarak adlandırılmakta ve enerji tüketiminin optimize edilmesinde büyük bir potansiyel taşımaktadır.

Literatüre baktığımızda, bir toplumun enerji tüketim alışkanlıklarını ve dolayısıyla verimlilik düzeyini belirleyen ana etkenlerin mühendislik, ekonomik, psikolojik, sosyolojik ve hatta antropolojik olduğunu ifade eden birçok çalışma ile karşılaşmaktayız. Bu durum, konunun bir mühendis çözümünden ziyade vatandaşın eğitim ve dolayısıyla bilinç düzeyi ile ilişkili olduğunu göstermektedir.

Türk toplumun enerji okuryazarlığını ve verimlilik bilincini ölçmeye yönelik T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 2019 ve 2021 yıllarında 26 il merkezinde saha çalışmaları gerçekleştirilerek ülkemize ait bir enerji verimliliği bilinç endeksi oluşturulmuştur. Araştırma sonuçlarına göre; ülkemizdeki Enerji Verimliliği Bilinç Endeksi 163,8 (orta-üst) olarak tespit edilmiştir.  Her ne kadar bilinçlendirme çabalarıyla toplumda belirli bir enerji verimliliği farkındalığı oluşmuş olsa da Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında ülkemizdeki bilinç düzeyinin daha da artırılması ve her bir bireyin enerji okuryazarı olmasına yönelik çalışmalar artarak devam etmektedir.

İlkokul çağına gelmeden her bir ebeveynin, geleceğimiz olan çocuklarını büyütürken onlara temel yaşam becerilerinin yanında enerji bilinci de aşılaması gerekmektedir. Çünkü eğitim aileden başlamakta ve okul hayatında öğrenilen bilgilerle tamamlanmaktadır. Kısacası bu bilince sahip ebeveynler tarafından yetiştiren çocuklar geleceğin bilinçli ve enerji okuryazarı bireyleri olacaktır. Aileden hemen sonra eğitimin gerçekleştiği yerler ise okullardır. Enerji okuryazarı bireyler ve böylece bilinçli bir toplum için sistematik bir eğitim şarttır. Bu da ancak okul ile sağlanabilir. Dolayısıyla ailede başlayan eğitimin okullarda devam edecek ve okullardaki eğitim ne kadar kaliteli olursa o kadar bilinçli bir toplum oluşacaktır.

Bu kapsamda T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, T.C. Millî Eğitim Bakanlığı ile iş birliğinde her yıl ilkokul ve ortaokul öğrencilerine yönelik Resim ve Öykü Yarışmaları, TÜBİTAK ile iş birliğinde lise öğrencilerine yönelik Enerji Verimliliği Proje Yarışması ve YÖK ile iş birliğinde Üniversiteler Arası Enerji Verimliliği Yarışması (ÜNVER) yarışmaları düzenlenmektedir. Bakanlığın kampüsünde bulunan enerji verimliliği uygulama ve eğitim binasını ilkokuldan üniversiteye kadar geniş bir kitleye açarak enerji verimliliği eğitimleri gerçekleştirmektedir. Bunun yanı sıra, Akıllım’ın Renkli Dünyası isimli boyama kitabı ve Ali’nin Enerji Serüveni hikâye kitabını da ücretsiz olarak dağıtmaktadır. En son, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji konularında 9 yaş ve üzeri grubundaki çocuklar için Bil Bakalım ve Enerji Yöneticisi isimli iki farklı oyun geliştirilmiş ve okullara dağıtımına başlanmıştır.

Sektörlerde yetkin insan kaynağının geliştirilmesini desteklemek amacıyla mühendislik ve mimarlık alanında veya teknik eğitim fakültelerinin makine, elektrik, mekatronik veya elektrik-elektronik bölümlerinde lisans düzeyinde eğitim almış kişilere enerji yöneticiliği eğitimleri Bakanlık ve yetkili kurumlar iş birliğinde düzenlenmektedir. Bugüne kadar 10 binin üzerinde teknik personele enerji yöneticisi eğitimi verilerek sertifikalandırılmıştır. Yanı sıra, toplum genelinde farkındalık oluşturma ve bilinç düzeyinin geliştirilmesine yönelik çalışmaların desteklenmesi amacıyla enerji verimliliği konulu afiş, broşür ve kitapçıklar tüm kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör firmalarına, okullara ve çeşitli eğitim kurumlarına ücretsiz olarak dağıtılmaktadır.

Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken hem dünyanın hem de ülkemizin en önemli gündem maddelerinden birinin enerji meseleleri olacağı kaçınılmaz bir gerçektir. İklim değişikliği ve çevresel kaygıların gün geçtikte arttığı bu dönemde, ulusal ve uluslararası düzeyde alınacak karar ve atılacak adımlar iklim değişikliği ve çevresel kaygılar ekseninde şekillenmektedir. Enerji kaynaklarında %70 oranında dışa bağımlı olan ve enerji ihtiyacı gün geçtikçe artan ülkemizin Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında güçlü ve bağımsız kalmasında, toplumumuzun enerji verimliliği bilinci ve kültürünün nasıl gelişeceği önemli bir rol oynayacaktır.  

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu