Hayatın Her Alanında: AHBAP
Haluk Bey! AHBAP özellikle gençler arasında büyük ilgi ve merak uyandırıyor, AHBAP nasıl doğdu ve neden bu denli ilgi gördü, anlatır mısınız bizlere?
AHBAP aslında yıllar öncesinde doğdu. Başlangıçta” Haluk Web Topluluğu” ismiyle anılmaktaydı yani çok eskiden de bu organizasyon vardı ama ismi AHBAP değildi. Beni sevenlerle dinleyenlerin oluşturduğu Haluk Web Topluluğu; 20 yıllık süreç zarfında birçok sanatsal ve çevresel olaya müdahil oldu ve çok da beğenilen güzel işler çıkardı. Farklı yardım organizasyonlarına da imzasını attı. AHBAP ismiyle sürecin başlaması ise var olan bu birikimle son 6 senede oluştu. Son 6 senelik süreç çok güzel şeyleri de beraberinde getirdi. AHBAP’ı şu ana ilkeler etrafında tanımlamak daha doğru olacaktır!
AHBAP, Anadolu kültür hazinesinin birleştirici ve dönüştürücü birikimini, çağdaş bilgi ve teknolojinin olanaklarıyla geliştirerek geleceğe taşımak üzerine kurulu, dayanışmaya, paylaşıma ve sevgi üzerinden aidiyete dayalı değer sistemleri ile çalışan, bir işbirliği hareketidir.
Yaşama hakkı, nefes alma, yemek, su gibi, canlının hayatını devam ettirebilmesi için gerekli asgari şartların sağlanmasıdır. Yaşam hakkı ise sosyal, kültürel, ekonomik olarak çağdaş olanaklara ulaşabiliyor olmasıdır. Birey, kendinden öncekilerin dünyaya bıraktığı sorunların muhatabı olarak doğuyorsa, dünya kaynaklarına ve insanlığın bilgi hazinesine de ortak olarak doğuyor olmalıdır. Bu nedenlerle, her birey, bedeli toplum tarafından ödenmekte olan sosyal, kültürel, hayati ihtiyaçlardan eşit olarak faydalanmalıdır. AHBAP, bu ihtiyaçlara acil erişim zaruretinde olan kişiler için, toplumsal dinamikleri ve dayanışma değerlerini harekete geçirerek, kısa/orta/uzun vadeli çalışmalar yapmaktadır.
AHBAP, yaşam hakkı tanımı çerçevesinde, sürdürülebilir dayanışma modelleri üzerinde çalışma grupları kurup, projeler geliştirecektir.
AHBAP, tüm ülkedeki temsilcilikleriyle birlikte, yerel değerleri global bilgi ile entegre edecek yerel ve genel projeler oluşturacak, bu projelerin yürütülmesi ve hayata geçirilmesinde gerekli destek ve çalışmalar için, kendi işbirliği modellerini kuracaktır.
AHBAP, bir birleştirme hareketidir. Gücünü, cinsiyet, dil, din, ırk, siyasi düşünce ayırt etmeksizin her insanla eşit dayanışma anlayışından alır.
AHBAP, Anadolu kültür ve doğa hazinesini güncel bilim ve teknolojinin olanaklarıyla sürdürülebilir çevre bilinci çerçevesinde yorumlayarak, yerel kalkınma, istihdam, global bilgiyle entegrasyon projeleri yürütür.
AHBAP Ortak Zemini diye web sayfanızda bir ifadeye rastladık, bunu biraz açar mısınız?
AHBAP Ortak Zemini, kendine Ahbap demek isteyen herkesin kabul ve beyan etmesi gereken bir anlaşma metnidir. Ahbap Platformu adı altında herhangi bir faaliyette bulunmak için öncelikle AHBAP’ın ortak değerlerini anlamak ve bu değerler çerçevesinde davranmayı kabul etmek gerekir.
AHBAP Olmak İçin Aday AHBAP Sürecinde;
Ahbap.org’a üye olmak,Ahbap.org üzerinde belirlenen adresten Ahbap Ortak Zemin Anlaşması’nı okuyarak kabul etmek, Ahbap Ol Formunu doldurmak, (Bu formu uygun şekilde doldurmayanlar, çalışma/mesaj gruplarına katılamaz.) 47 gün süreli Ahbap Oryantasyon Programını başarıyla tamamlamak gereklidir.
Aday AHBAP adımlarını tamamlayan kişiler AHBAP Oryantasyon Programına katılır.
Oryantasyon Sürecinde; Okudum-anladım testi, Oryantasyon süresinde en az 3 etkinliğe katılmak, Şehir başkanı ve şehir yönetim kurulundan 2 kişi tarafından yapılacak kanaat bildirimi aşamaları dikkate alınır.
Oryantasyon sürecini başarı ile tamamlayan kişiler AHBAP olurlar.
Ortak Zemin Anlaşması, AHBAP olan kişiden aşağıdaki özelliklere sahip ve bu anlayışta olmasını bekler:
Sevginin peşinde: Berrak bir zeminde, birlik içerisinde, sevginin ve gerçeğin peşinden gider. Adaletli: Adalet, hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesidir. Haklı ile haksızın ayırt edilmesi adalet ile sağlanır. AHBAP, herkese eşit değil hakkı olduğu şekilde davranır. Dürüst: AHBAP; kendine ait hakkı bilir, başkalarının haklarını önemser, kandırmaz, yanlış yönlendirmez, hile yapmaz. Yardımsever: Paylaşımcı ve yardımseverdir. İhtiyaç sahiplerine üretebildiği imkânlar çerçevesinde karşılık beklemeksizin destek olur. Üretken: Toplumun ve dünyanın iyileştirilmesi için çaba gösterir; akılcı, barışçı çözümler, projeler oluşturur. Uyumlu, pozitif, şiddetsiz iletişim: Şiddetsiz ve olumlu iletişim kurar, dedikodu yapmaz. Birbirinin fikirlerini saygı ve sükûnetle diler, sorunlara çözüm odaklı yaklaşır, gereksiz kırgınlık ve yılgınlıklara düşmez. Gelişime açık ve yenilikçi: Kişisel gelişimine azami özen gösterir. Gelişime, değişime, eleştiriye açıktır. Sürekli yenilenir, ilerler. Doğa ve hayvansever: Doğa ve yeryüzündeki tüm canlılar, yaşamlarının ayrılmaz parçasıdır. Hayvanlara sevgi, yardım ve adalet duygusuyla bakar; doğayı, yaşadığımız çevreyi evini kollar gibi kollar. Siyasi kimliğinden arınmış: Siyasetle hiçbir bağı yoktur. AHBAP’a siyaseti karıştırmaz, tartışmasına girmez. Birleştirici: Bizlerle ortak değerlere sahip olan tüm insanlıkla dil, din, ırk, cinsiyet ayırmadan kucaklaşır, yardımlaşır, işbirliği yapar. Menfaatsiz: AHBAP Platformu’nu kendi çıkarları için kullanmaz, başkalarının çıkarları için kullandırmaz. Bilimsel: Okur, araştırır, hayatı yakından takip eder, gerçek bilgiyi paylaşır. Çalışkan ve sorumluluk alabilen: Gayret eder, çalışmayı sever, yaptığı her davranışın sonuçlarını üstlenir.
Eğitime dair makro ölçekli bir projeniz var mı, siz ve AHBAP gönüllüleri eğitimin neresinde?
Bu soruyu cevaplamak çok keyif verici ve gerçekten muazzam bir zamanla benim açımdan! Zira eğitimle ilgili, çocuklarımızın geleceği ile ilgili Ankara’da Ankara Büyükşehir Belediyesi ve AHBAP işbirliği ile büyük bir bilim ve sanat kampüsü kuruyoruz. Amacımız çocuklarımızın bu kampüsü ziyaretlerini sağlayarak farkındalıklarını arttırmak. Çocuklarımız, bir günlük kampüs ziyareti ile bilime ve sanata dair çok farklı şeylerle karşılaşacaklar ve de muazzam etkileşim sağlayacaklar diye düşünmekteyiz. Çocuklarımız bu ziyaretle çok şey öğrenebileceklerini görecekler. Bilimle haşır neşir olabilecekleri, bilimle buluşacakları bir ortamla karşılaşacaklar. Infınıa Mühendislik bu konuda çok güzel bir çalışma yaptı. 23 Nisan 2023’te Cumhuriyet’in 100. yılına yakışacak şekilde Ankara Halkına, Türkiye Halkına ve AHBAP’ın ilkelerine yakışacak şekilde hizmete geçecek. Buradaki temel amacımız eğitim süreçlerine AHBAP olarak katkı sunmak ve gelecek nesillere kurumsal bir miras bırakabilmek olacaktır. Çocuklarımızın bilim ve sanat ile buluşması, daha çok meşgul olmalarının sağlanması ve daha çok bilime sanata zaman ayrılması tek dileğimizdir. Oyun temelli yaklaşımlarla bilime ve sanata olan ilginin artması nihai hedefimizdir.Müzelerden veya merkezlerden farklı olarak çoğunlukla çocuğa eğitimi veren ama eğitimi amaçlamayan bir yer yapmayı planlıyoruz. Deneyimleyecekler, heyecanlanacaklar, ilham alacaklar. Burası bütün çocuklara fırsat eşitliği sağlayabileceğimiz bir yer alanı olacak. Sanat ile teknolojiyi birleştirmek amacımız. Bilimi sanat ile öğretmek amacımız. Yeni nesil eğitim metotları ile çocukların ufkunu genişletmeyi aslında hedefliyoruz
Okul öncesinden yükseköğretime dek eğitim sistemimiz üzerine düşünceleriniz, önerileriniz nelerdir?
Bu soruya şöyle yanıt verebilirim. Çok eksiklikler var, çok eksiklikler var, çok eksiklikler var! Ancak bu değerlendirmem siyasi ve politik bir değerlendirme değil, sadece niteliksel olarak bütüncül bir bakışla eğitime yaklaştığımda gözlemimi paylaştım. İşin siyasi ve politik mülahazaları benim ve arkadaşlarımın ilgi alanına girmiyor. Ben malumunuz AHBAP başkanıyım. Tüm AHBAP gönüllüsü genç arkadaşlarıma da bunu her fırsatta vurguluyorum. Biz bir iyilik hareketi olarak kendimizi tanımlıyoruz ve AHBAP ‘ın içinde çok farklı siyasi ve politik duruşu olan kardeşimiz var. Ancak bizim işimiz; siyasi duruş ve ya tavır geliştirmek değildir. Bizim işimiz, gönüllü arkadaşlarımızla hayatın hangi alanında nelere katkı sunabiliriz kısmıdır. Zira tüm kesimlerle irtibat halindeyiz ve gönüllü genç kardeşlerimizin insanüstü çabaları ile çok güzel işlere imza atıyoruz. Eğitim süreçleri de dâhil olmak üzere var olan eksiklikleri gidermek için de topyekûn bir seferberliğe ihtiyaç olduğunu ve tüm kesimlerin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünenlerdenim.
Sizin rahmetli annenize olan sevginizi çok yakından biliyoruz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı için annelere ne söylemek istersiniz?
Annelerimize söyleyeceğim tek şey şu olurdu! Çocuklarımızı büyütürken cinsiyet odaklı yaklaşımlardan uzak durun. Erkek veya kız ayrımı yapmaksızın bir ilişki modeli geliştirin yavrularınızla. Şaşalı sünnet törenlerinde sergilenen ve erkek evladı kutsayan- yücelten ama kız çocuklarını edilgenliğe mahkûm eden tavırların nasıl yansımaları olduğunu ileride göreceksiniz. Kız çocuklarının ayrımcılığa uğradığını hissetmesi, ileride de ayrımcılığa maruz kalacağı kaygısı taşımasına yol açmakta. Bu kaygıların ileride yaratacağı travmaları savrulmaları ise hepimiz biliyoruz. Eşit sevin, eşit şefkat ve hoşgörü gösterin. “Benim çocuğum ne kadar yakışıklı, ileride çok canlar yakacak” telkinleriyle ve böbürlenmeleriyle erkek evlatlarınızı büyütmeyin! Başkasının kız çocuğunun da bir prenses olduğu gerçeğini aklınızdan hiç çıkarmayın. Ailesinin, annesinin, babasının prensesi olan o kız çocuğunun da canının yanmaması gerektiğini bilerek erkek çocuklarınıza öğütlerde bulunun. Bu bilinçle büyütülen nesillerde sevgi iklimini yeşertebiliriz. Sevgi dolu ve birbirine saygılı toplumu, ancak ebeveyn sorumluluklarını yerine getirerek inşa edebiliriz, eğitim süreçleri kadar aile içi eğitim de çok ama çok önemli. Bu noktada iş biz büyüklere düşmekte, annelerimize bunları söylemek isterim.
Atatürk ile konuşma şansınız olsaydı ona ne söylemek isterdiniz?
Böyle bir imkanım olsaydı, “Ben yeryüzünde sizin kadar öngörülü birisini görmedim” demek isterdim kendisine…