1.Sayı

Angara’da Doğup, Dünyaya Markası Olan Bir Animasyon Fabrikası: İsf Studıos

ÇOCUKLARIN PÜR DİKKAT VE BELKİ DE BİZ YETİŞKİNLERİN GİZLİ GİZLİ İZLEDİĞİ RAFADAN TAYFA’NIN TASARIMCISI “BİZİM MAHALLENİN ÇOCUĞU İSMAİL FİDAN” İLE BULUŞTUK!

İsmail YOLCU – Genel Yayın Yönetmeni / Ankara Bilim Üni. Öğr. Gör.

Başlarken…

Rafadan Tayfa ne Ankara Zekai Tahir Burak Doğumevi’nde ne de İstanbul Zeynep Kamil Doğumevi’nde dünyaya gelmişti… Rafadan Tayfa’nın peşine düştük ve Ankara Gölbaşı’nda İSF Studios’ta aradığımızı bulduk.

Öncelikle İSF Studios’u bize bizzat kendisi adım adım gezdirirken Sevgili İsmail Fidan’ın heyecanını keşke bu sayfalara taşıyabilseydim… Ama şunu söylemek isterim ki sevgili okuyucularımız: İSF Studios sadece bugünün değil, önümüzdeki yarım asıra daha şimdiden imza atacak kapasitede ve kalitede.

İSF Studios’dan ayrılırken taşıdığım en güçlü duygu: “Belki uzay aracı yapmadık, belki dünyanın en hızlı araçlarını yapmadık, belki aya ayak basmamıştık evet… Ama Rafadan Tayfa ile çocukların gönüllerine çoktan ayak basmış ve her birinde iz bırakmıştık… Bir Animasyon Fabrikası gözle görülen belki çalışan sayısının belli olduğu, sahip olunan bilgisayarın sayısının belli olduğu bir ortam ama unutulmaması gereken şey hammaddesi bu toprakların duygusu, yardımseverliği, zekası ve hoşgörüsü! Yani demem o ki günün birinde enerji sorunu, hammadde sorunu yaşayan nice sektörlere karşın bu sektörün hammaddesi asla bitmez!

Son söz: İSF Studios’u alnından akan her bir damla ile yeşerten İsmail Fidan’a misafirperverliği, bu ülkenin aydınlık yarınları çocuklarımıza yaşattığı mutluluk ve verdiği emek için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

  1. Animasyon ile ilgilenmeye nasıl başladınız? 

Lisans eğitimimi KTÜ İstatistik ve Bilgisayar Bilimleri Bölümünde alırken fotoğraf, tasarım, dizgi gibi birçok alanda kendimi geliştirmeye çalıştım ve bitirme tezimi akademisyenlerimizin de yönlendirmesi ile “Karakter Modelleme ve Canlandırma” ismi ile hazırlamaya karar verdim. Sanırım bu bölümde ilk defa karşılaşılan bir durum.  Mezun olduktan sonra bir animasyon stüdyosunda çalışmaya başladım ve kendimi bu alanda geliştirmek için gece gündüz demeden çalıştım. Yaklaşık 8 yıl gibi bir süre yurt içinde ve dışında bir projede Teknik yönetmenlik yaptım. Daha sonra yeterli tecrübe ve deneyimi sağladığımı hissettiğimde kendi şirketim İSF STUDIOS’u kurdum.

  • Yakın tarihin en çok ses getiren yapımlarına imza attınız. Rafadan Tayfa’nın sinema filmi de en çok izlenen animasyon olmayı başardı. Bu başarıyı neye bağlıyorsunuz? 

Rafadan Tayfa bizim ilk projemiz ilk çocuğumuz gibi adeta. O nedenle yola çıktığımız ilk günden itibaren sinema filmlerini, müzikallerini hayal ederek, planlayarak ilerledik. Tüm projenin temelini bu doğrultuda attık. Tabi en baştan kurduğumuz bu kurgu bizi mahcup etmedi ve dediğiniz gibi yerli – yabancı tüm animasyon filmlerinde yaklaşık 2 kat gibi bir farkla rekorların sahibi oldu. Ama bu başarı sağlanmadan önce TRT Çocuk ekranlarında reyting rekorları kırdık daha sonra tüm Türkiye ve Yurtdışında birçok şehirde müzikallerimizle arkadaşlarımıza bire bir sahada dokunduk. Sonraki adım olarak lisanslı ürünlerimizle arkadaşlarımızın bize dokunmasına imkân sağladık yani hayatlarının bir parçası olup aileden bir birey olduk neredeyse. Tabi bu beklenti arkadaşlarımız tarafından beyaz perdede olan heyecanı iyice yükseltti ve her iki filmde kendi tarihlerinde rekorların sahibi oldu. (Bu arada biz çocuk kelimesini kullanmayız kendimizi çocuk gibi gördüğümüz için izleyicimiz ile iyi bir arkadaşız.)

  • Türkiye’de animasyon sektörünün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Daha iyi olması için ne yapmak gerekir?

Türkiye’de animasyon sektörüne TRT Çocuktan önce ve sonra diye bakmak gerekir düşüncesindeyim. Çünkü TRT Çocuk öncesi küçük çapta animasyon stüdyolarımız olsa da daha çok reklam filmlerinde animasyon yapan ajanslar mevcuttu. Bunların sayıları ve ekipleri potansiyel yetersizliğinden dolayı çok azdı. Fakat TRT Çocuk yayın hayatına %70 yerli yapım mottosu ile çıkınca işler değişti ve ülkemizde animasyon stüdyoları kurulmaya başlandı ve daha büyük ekipler gündeme geldi. Halen sektörün en büyük kompedanı TRT Çocuk’tur ve nadir de olsa diğer kanal ve kurumlarda artık bu sektörün büyümesine imkân sağlayacak bütçeleri ve destekleri her geçen gün arttırmakta. Tabi ki yurtdışı ile kıyasladığımızda halen emekleme aşamasında olduğumuzu ve dünya pazarından almamız gereken payın çok gerisinde olduğumuzu da belirtmek gerekli. Ama çok yetenekli sanatçılarımız yetişip ülkemizde kaldığı sürece ve daha bütçeli projelerin ülkemizde yapılmaya başlamasıyla çok kısa zamanda katlanarak endüstri haline geleceğimize inancım çok yüksek.  Ayrıca daha ileriye gitmek amacıyla artık bu sektörün her alanda gelişmesi için politikaların gelişmesine teşvik ve desteklerin artmasına ihtiyacımız var.

  • Animasyon denince elbette akla Hollywood geliyor. Hollywood ayarında animasyon yapabilmemiz mümkün mü? Değilse ne yapmak gerekir? Ya da Hollywood standardını kovalamamız gerekiyor mu?

Hollywood ayarında animasyonlar yapmak elbette mümkün fakat bunun için bütçe ve zamana ihtiyacımız var. Çünkü animasyon; içeriğinde her harfine, görüntüsünde her karesine, müziğinde her notasına önem verilmesi gereken bir süreç. Ülkemizde daha önce hiç Hollywood bütçelerinde proje yapılmadı yani bu deneyim ve tecrübeyi hiç tatmadık. Bunu yaşamak için öncelikle bütçe bulmamız ve yeterli sanatçımızı yetiştirmemiz gerekir. Mutlaka bu kaliteyi kovalamak gerekiyor. Çünkü bizlerde tüm dünyaya anlatılması gereken çok güzel hikayeler var ve hikayelerimiz bu kaliteyi fazlası ile hak ediyor. Umuyoruz ki bizler de bir film için bulmaya çalıştığımız 1-2 milyon $ yerine Hollywood gibi ortalama 200 milyon $ bütçeleri buluruz bir gün…

  • Türkiye’nin en büyük animasyon ve müzik üretim merkezlerinden birini kurdunuz. Bundan bahseder misiniz?

İSF STUDIOS’un şu anki yerleşkesi gerçekten bu sektöre başladığımızda bizim için hayaldi. Tüm projelerimizi hayata geçirdikçe hedefimize daha da yaklaştık ve çok şükür en sonunda da hayal ettiğimiz emek emek yaptığımız stüdyomuz faaliyete geçti

İSF STUDIOS halen ülkemizde sıfırdan inşaa edilen ilk ve tek animasyon stüdyosu. Stüdyomuzda Türkiye’nin en büyük ve donanımlı müzik stüdyosu, en donanımlı greenbox stüdyosu, özelleşmiş bir seslendirme stüdyosu, surround miks ve mastreing yapma imkanı sunan bir mastreing stüdyosu, 30 sanatçının eğitim alabileceği bir akademi alanı, çalışma ofisleri, görüşme ofisleri, sosyal alanlar ve spor alanları bulunmakta. Yaptığımız iş gerçekten bu çalışma alanını fazlasıyla hak ediyor. Vizyonumuz ilerde bu akademinin tüm dünyaya yapılmasını sağlamak ve şirketimizin farklı ülkelerde de ofislerini açmaktır. Umuyoruz ki İSF STUDIOS elindeki imkanlarla ulusla arası birçok projeye imza atarken ülkemizde bu stüdyoların sayısı artacaktır.

  • Çocuklar ve animasyon sektörü söz konusu olduğunda çok hızlı değişen ve dönüşen ortamdan bahsediyoruz. Alanınız itibariyle sürekli kendinizi ve yönteminizi güncellemeniz gerekiyor gibi geliyor. Ne diyorsunuz? 

Bahsettiğiniz gibi şu an ki alfa kuşağı çok hızlı değişiyor. Bizler de tabi bu değişim parametrelerini an ve an takip edip kendimizi arkadaşlarımıza göre güncelliyoruz. Artık en çok önemsediğimiz alan; izleyici kitlemizi iyi tanımak ve verileri analiz etmek. Çünkü bizim düşüncemiz ile hedef kitlemizin düşüncesi örtüşmez ise başarı beklemek çok mümkün değil. O nedenle hem var olan projelerimizi içerik ve teknik olarak güncelliyor hem de yeni başlayacak olan tüm projelerimizde bu verileri inceleyerek geliştiriyoruz. Çünkü çocuklar için yapılan bir projede çocuğun düşüncesi, bizim düşüncelerimizden daha önceliklidir.

  • Sırada ne gibi projeler var? 

Rafadan Tayfa sinema film serimizin 3. ve 4.  Filmlerin yapımını başlatmış bulunuyoruz. Aynı zamanda geliştirdiğimiz yeni projelerle uluslararası platfofmlarda yer almak istiyoruz. Çok yakında arkadaşlarımızla güzel haberler paylaşacağız…

  • Gençlerin animasyona ilgisi yoğun. Sizin gibi isimlerin bu noktadaki tavsiyeleri önemli. Gençlere ne söylemek istersiniz? 

Animasyon sektörümüz tüm sektörlerin kalbinde yer alıyor diyebilirim. Genç arkadaşlarımız gelecek kaygısı yaşamadan bu alana yönelebilirler. O nedenle hem kendileri hem de aileleri bu noktada emin olabilir. Gençlere tavsiyem ise herkesin bir kendi hikayesini oluşturması gerektiğidir. Bu oldukça önemli. O nedenle hayaller kurup bu hayallerin içini doldurmaları çok önemli. İçini dolduramadığınız hayallerin zaten zamanla kendi yoluna gittiğini, sizin ise kendi hayallerinizin peşinden koştuğunuzu göreceksiniz. Bu süreçte vazgeçmemek ama yeri geldiğinde ısrarcı olmadan ara vermekte çok önemli. Edinecekleri tecrübe onların en yakın mentörü olacaktır. O yüzden hangi alanda olursa olsun o alandaki deneyimi kazanmaları doğru kararlar almalarında baş rolü oynayacaktır. Günümüzdeki en önemli tavsiyem ise basit düşünmek olacak. Çünkü hayat o kadar karmaşık ki kimsenin bizim karışık fikirlerimize ayıracak vakti yok. O nedenle basit düşünülen projeler başarıya ulaşıyor. Örneğin tüm rekorların sahibi Rafadan Tayfa’nın ana fikri “Çocukluğumu Anlatacağım” gibi iki kelime ile anlatılabilir. Ayrıca fırsatların deposu yoktur. O yüzden önlerine gelen fırsatları değerlendirmeleri çok önemli. Tabi şunu da belirtmek gerek, kaçan fırsatlara fazla üzülüp zaman kaybetmemeleri gerekir. Çünkü fırsatlar hiç bitmez. Önemli olan kazanacakları tecrübe ve deneyimlerle fırsatların farkında olmalarıdır.  Bir de şunu unutmasınlar ki en büyük zenginlikleri gençlikleri ve enerjileri. Bizler şu an belli bir konumda olabiliriz ama asla onların yaşına ve enerjisine bir daha sahip olamayacağız. O nedenle bu zenginliklerinin farkında olmaları çok önemli.

Bir Anekdot: Aslında bütün bu başarı hikayesinin altında sohbetimiz arasında sevgili İsmail Fidan’ın kıymetli babası ile arasında geçen bir diyalog her şeyi bize anlatıyordu. İsmail ile sohbetimiz esnasında bahçedeki sevimli köpeğin boynundaki ipin ağaç etrafında dolanması hem babasının hem de kendisinin dikkatini çekmiş ve o an için o sevimli köpeğin hareketsizliği ve üzüntüsü gündemin birinci maddesine oturmuştu bile… Sonuçta hem babası hem kendisi anında çözüm üreterek bahçenin kenarına boydan boya bir çit çekip, köpeğin artık ipsiz şekilde özgürce gezmesi, oynaması için bir çözüm üretmişlerdi bile… İşte o an İSF Studios’un kim bilir daha nerelere geleceğinin ipucunu orada yakalamıştım bile… Anında çözüm, her seferinde çözüm! İSF STUDİOS’ta problem yok, çözüm var!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu