Beden Dili İle Olumlu İzlenim Oluşturma
MURAT ERTAN – EĞİTİM BİLİM ve BEDEN DİLİ İLETİŞİM UZMANI
“Ne söylediğiniz değil, nasıl söylediğiniz önemlidir.”
J. TSCHOHL
Bireylerin ilk izlenim için ikinci bir şansları bulunmadığından ilk karşılaşma anında görünüşüne ve konuşmasına dikkat etmeleri gerekir. Güvenilmenin, tutarlı olmanın ve kişisel bütünlüğü sağlamanın yolu dürüstlükten geçer. Davranışlarımız sözlerimize uyarsa tutarlılığı yakalamış oluruz, bu da güveni artırır.
Olumlu izlenim oluştururken kullanılan beden dili:
- Gözler: İletişimde en önemli öğe gözlerdir, gözler her şeyi anlatır. Konuşurken karşısındakiyle göz teması kurmak, kendine güveni gösterir ve çevresindeki kişilerin konu ile ilgilerini korumalarını sağlar. Gözlerine bakarak konuşmak karşınızdakilere değer vermektir.
- Yüz ifadesi: Yüz ifadesi kişiye özgüdür ve iletişim tarzımızı belirler. Kaşları kaldırmak, yüzün kızarması, ağzın aşağıya doğru eğilmesi gibi hareketler, iletişimde olduğumuz kişi veya kişilerde bir etki ve izlenim uyandırır. Canlı olun, mümkün olduğu kadar sıcak ve dostça tebessüm ederek gülümseyin. Yüzümüz çevreye olan ilgimizi yansıtmalıdır. Yüz ifademizin canlılığı, hedeflerimiz ve beklentilerimiz konusunda olumlu ipuçları verir.
- Gülümsemek: Peygamber Efendimiz: “Gülümsemek sadakadır.” diyerek gülümsemenin ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. Gülümsemenin ağrı kesici etkisi vardır. Kalbi güçlendirir. Nabız atışlarını düzenler. Beyne giden kan akışını hızlandırır. Bir dakika gülme, 12 dakikalık koşuya eş değerdir. Bedenimize 14 kat daha fazla oksijen pompalanır. Kaş çatmak için 64 kas çalışırken gülümsemek için 13 kas yeterlidir (Webster, 2013, 188). Gülümsemek sizi rahatlatırken karşınızdaki kişileri de mutlu eder.
- İlk izlenim: İki kişi arasındaki ilk etkileşim, iletişim sürecinin önemli belirleyicisidir. Kişinin beden dili, kullandığı kelimeler, taşıdığı aksesuarlar, içinde bulunduğu fiziki ortam, iletişimi etkileyen faktörlerdir. Bu faktörler, algılayan kişide bir yer bulur ve kişi o çerçeve içerisinde yorumlanır.
Algılayanın kişisel özellikleri ve toplumsal normları ile kalıplaşmış olan yargılar, etkileşim verilerine bağlı olarak iletişimin ilk anında bir “karar” verdirir. İlk izlenim, yaptığınız hareketler ve sözlerin birleşiminde çok önemlidir. Basit bir nezaket davranışı, binlerce kelimeden çok daha etkilidir.
- Baş hareketleri: Başınızı hafif sallamanız, karşınızdaki kişide “Anlaşıldım, dinleniyorum” duygusu oluşturur. Başınızı aşağı yukarı hareket ettirerek onu anladığınızı ve dinlediğinizi hissettirin.
- Jestler: Jestler ve mimikler, diğer kişilere görsel sinyaller gönderen hareketlerdir. Bizim bir jestten söz edebilmemiz için yapılan hareketin bir başkası tarafından görülmesi ve yaşadığımız duygu ve düşünceyle ilgili bir bilginin karşımızdakilere iletilmesi gereklidir.
Baş, el kol, ayak, bacak ve bedenin kullanımı jestleri oluşturur. Fazla el kol hareketi yapmak karşımızdaki insanın güvenini kırabilir ve dikkatini dağıtabilir. Ellerinizi cebinizde tutmayın, kollarınızı kavuşturmayın ve ellerinizle ağzınızı kapatmayın. İletişimde kullanılan jestlerin ince, açık ve net olması gereklidir. Güvenli bir ifade, verilen mesajla uyum içindeki ifadedir.
- Mimikler: Yüz kaslarının anlatım amaçlı kullanımı mimikleri oluşturur. İnsanlara görsel sinyaller gönderen hareketlerdir. Duygularımızı destekleyen onları somutlaştıran hareketlerdir.
- Beden Duruşu: İletişimde bulunduğumuz insanlarla ilişkilerimizde ayaktaysak dik durmalı, oturuyorsak oturduğumuz koltuk veya sandalye tam manası ile doldurulmalıdır. Bir kimse ile konuşurken öne eğilin ve ilginizi gösterin. Bu karşınızdaki insanda güven oluşturacaktır.
- Güvenli duruş sergileyin: Araştırmalar, insanların hissettikleri gibi davranmaktan çok, davrandıkları gibi hissettiklerini ortaya koymuştur. Canı sıkılan bir insanın; kaşları çatık, yüzü asık, omuzları düşük ve iletişime kapalıdır. İnsan hangi duyguları hissetmeye başlarsa, beden kimyasındaki değişiklerle o yönde davranış sergiler. Güvenli duruş sergilemek, güvenli algılanmanızı sağlayacaktır.
- Beden Dili Özellikleri: Beden dik durumdadır, rahat bir duruş sergiler, omuzlar diktir, otururken bacaklar bitişik durumdadır, eller açık konumdadır, baş ile onaylar, dikkatli dinler, karşısındaki kişi ile ilgilidir, bakışları ile karşısındakini önemser, ses akıcıdır, rahattır, seste gereksiz alçalma ve yükselme yoktur.
- Fiziksel görünümünüze dikkat edin: Fiziksel görünümleriyle bakımlı ve çekici olan kişiler ilk izlenim yoluyla gerçekleşen etkileşimde diğer bireylere göre daha iyi algılanmaktadır. Fiziksel olarak iyi görünmek, kişilere yeteneklilik, incelik, dürüstlük ve zekilik gibi özellikler yüklendiğini gösterir. Kendisine özen gösteren ve fiziksel açıdan iyi bir görünüme sahip kişiler, çevrelerinden de aynı oranda ilgi ve itibar göreceklerinden toplumsal hayatta daha güvenli olarak algılanacaklardır.
- Kişisel yakınlık: İnsanlara onları rahatsız etmeyecek, mümkün olan en yakın mesafede durmaya gayret edin. Karşımızdakilerin duygu ve hareketlerini daha çabuk anlamamızı sağlayacaktır. Karşıdakine 50 santimetre mesafe bırakılmalı, saygılı olunmalı ve özel alanına girilmemelidir.
- İlgi merkezini insanlara göre oluşturmak: Olumlu bir ilk izlenim oluşturmanın en etkin yolu sizin karşınızdaki kişiye diyaloğun merkezi olduğunuzu göstermektir. Karşınızdakine odaklandığınızı kanıtlayın, ilk kez karşılaştığınız kişiler sizi yeniden görmek isteyeceklerdir. Daima konuştuğunuz ve sizinle konuşan insanlara dönük olun. Mümkün olduğu kadar çok kişiye merkezinizi açık tutun. İkiden fazla kişinin olduğu iletişimlerde, iletişim sağlıklı bir şekilde oluşması için merkezimizi mümkün olduğu kadar çok kişiye açmalıyız.
- Bedensel temas: İnsanların dokunulmaya, bedensel temasa ihtiyaçları vardır. İnsanları tedirgin etmeden, mümkün olan durumlarda karşıdakinin kişiliği elverdiği ölçüde ve dengeli bir şekilde beden teması kurulmalıdır.
- Dinleme: İletişimin en önemli dinamiklerinden ilki muhatabımızı dinlemektir. İyi bir dinleme beceriniz olduğunu gösterirseniz mükemmel bir ilk izlenim sağlayabilirsiniz. Dinleme hadisesine anlam katan uzvunuz ise gözlerimiz kadar başımızın hareketleridir. Karşımızdaki muhatabımızın düşüncelerini, muhatabımıza “anlaşıldım” hissini yaşatmak için söylenenlerin bizde buldukları karşılıklarını başımızın hareketleri sayesinde geri bildirim ile muhatabımıza bildiririz.
Dale Carnegie; “Dinlemek, gösterebileceğimiz nezaketlerin en yükseğidir.” diyerek dinlemenin önemini vurgulamıştır. Karşımızdaki konuşan kişinin gözlerinin içine bakarak onu dinlemek aktif bir dinleme faaliyetidir. İlginin üzerinde olması insanların hoşuna gittiği gibi, konuşan kişinin de hoşuna gider ve iletişimi devam ettirmek ister.
- Dış görünüş: Takı ve aksesuarlarınız kişiliğinize uygun olmalıdır. Cenap Şehabettin; “Güzel bir kıyafet, iyi bir tavsiye mektubudur.” diyerek giyimin önemini vurgulamıştır. Temsil ettiğimiz gruba uygun, toplumun kabul ettiği kıyafetler, bir değer ifadesidir. Uygun kıyafet doğru iletişim kapısı açar. Kıyafet insanın kimliğidir, dünyasıdır, çevreye verdiği mesajdır. İnsan dış görünüşü ile karşılanır, imaj düzgünlüğü bize itibar kazandırır.
- Materyaller: Kişiler arası iletişimde mesaj iletmek için başvurduğumuz yollardan biri de araçlar kullanmaktır. Rozetler ya da takılar takarak, kokular sürerek belirli kıyafetlere bürünerek çevremize çeşitli mesajlar iletiriz. Kullandığımız materyaller kişiliğimizin bir göstergesidir.
- Mekân kullanımı: İnsanlar kendi çevrelerinde oluşturdukları boş mekânlar yoluyla da iletişimde bulunurlar. Sevdiğimiz insanlara yakın durmayı tercih ederken daha az sevdiklerimizle aramızda mesafe bulunmasına dikkat eder, hiç tanımadığımız insanlara ise daha uzak dururuz.
- Konuşmanın sözel özellikleri: Çok fazla ve çok hızlı konuşmaktan kaçınmalısınız. Bir topluluk içinde konuyla ilgili konuşmalısınız. Sesinizin yüksekliğini ve tonunu, bulunduğunuz çevreye göre ayarlamalısınız. Konuşmalarda daha alçak bir ses perdesi kullanmaya özen göstermelisiniz. İnandırıcı ve güvenilir olmalısınız.
- Konuşmanın içerikleri: İletişimin bir içerik bir de ilişki boyutu vardır. İlişki düzeyi içerik boyutuna çerçeve oluşturur ve anlam verir. İletişimin içerik boyutunda dil olumlu kullanılmalı ve çevrede güven oluşturmalıdır.
- İletişim algısı: Ne söyleyeceğimizi bilmek, ne zaman söylemenin uygunluğunu bilmek, neyi söylemenin doğruluğuna karar vermek, nerede söylemenin uygun olacağını bilmek, en iyi nasıl söylenebileceğini düşünmek, olayları basitçe anlatabilmek, akıcı bir dille konuşabilmek, göz teması kurarak konuşabilmek, dikkati yoğunlaştırmak, verdiğimiz mesajların, alındığını fark etmektir.
- Ne söylediğiniz değil, nasıl söylediğiniz önemlidir: İnsanlarla iletişim kurarken, mesaj iletirken üç kanal kullanırız: söz, ses tonu ve beden dili. Kelimeler dışında beden dili ve vurgular iletişimin %93’ünü oluşturmaktadır. Öncelikli olarak beden duruşu ve görsel hareketler doğru kabul edilmektedir. Görsel mesajlarımızı değerlendirmeyi öğrenerek, insanları olumlu etkileme gücüne sahip olabilirsiniz (Ertan, 2020, 80-87).
- Tutumunuzu ayarlayın: İnsanlar önce tutumunuzu algılar. Mutlu, ilgili, sabırlı, yardımsever, yakınlık kurabilen tutum sergilemeniz olumlu iletişim oluşturur.
- Kaşlarınızı kaldırıp gözlerinizi biraz daha açın: Doğrulama ve kabul etmenin sözsüz işareti olarak anlık kaş hareketini güçlendirmek için gözleriniz normalden biraz daha fazla açılmalıdır.
- Tokalaşmayı doğru yapın: Tokalaşma, uyum sağlamanın en etkili ve hızlı yoludur. Araştırmalara göre tokalaşmada temasın oluşturduğu olumlu iletişim, ortalama üç saat süren kesintisiz bir iletişimle eş değerdir.
Goethe’nin de dediği gibi, davranış, herkesin kendi imajını sergilediği bir aynadır…