4.Sayı

Fatih HANOĞLU / Uygulamalı Dilbilimci-Uzman Eğitmen / Eğitici Eğitimi

Eğiticinin eğitimi, yetişkin eğitiminin algoritmalarını anlamaya, açıklamaya yönelik, eğitimci ve eğitimci adaylarına sunulan bir formasyondur.

Uluslararası alanda Yetişkin Eğitimi ya da Andragoji ismiyle anılır.

Latince Andro: Yetişkin

Latince Adult: Bozulmuş

İlk defa 1833 yılında Alexander Kapp tarafından konuya dikkat çekilmiştir.

Yetişkin eğitimi, çocuk eğitiminden farklı olarak, yetişkinlerin yeni bilgi, beceri, tutum ya da değer biçimleri kazanmaları için, sistematik ve sürekli gelişen eğitim faaliyetlerini içeren bir uygulamadır.

Uluslararası olarak eğitici eğitimi uygulamalarını; uzmanlık bilgisi aktarımı / kolaylaştırıcı / lektör / okutman / öğretim görevlisi / akademisyen yetiştirme, gibi alanlarda görürüz.

Ülkemizde minimum 45 saat süren sertifika programları olduğu gibi konuyla ilgili bölümlerin üniversitelerde de hayat bulmaya başladığını söylemem gereklidir. Ayrıca konuya önem veren birçok ülkede 1 kaç yılı aşabilen bir lisans programı olarak da verilmektedir. Yetişkin eğitimi yüksek lisans ve doktora derecesi olarak da günden güne yaygınlaşmaktadır.

Bu yaygınlaşmanın ana nedeni bir anestezi uzmanının bir yetişkine uygulayacağı farmakolojik doz ile bir çocuğa uygulayacağı farmakolojik dozun elbette farklı olacağı gibi bir yetişkinin öğrenme dozu ile bir çocuğun öğrenme dozunun, şeklinin farklı olduğunun kesin bir şekilde anlaşılmasıdır. Çocuk eğitimi (Pedagoji) ile yetişkin eğitimi (Andragoji) arasında elbette farklar vardır.

Ana sınıf öğretmeni ile sınıf öğretmeni arasında bile kuramda ve uygulamada önemli farklar vardır. Bizim de eğitici eğitimi ile yetişkin eğitiminin farklarını bilmemiz oldukça önemlidir.

Örnekle yetişkinlerin dirençleri ile çocukların dirençleri, dili kullanma ve anlama biçimleri gözlemlenebilir ölçüde farklıdır.

Andragojik model, pedagojik modellerden farklı olan çeşitli varsayımlara dayanır:

1984’te Knowles, Andragoji ile ilgili birkaç temel prensip belirlemiştir. Bunlar:

Yetişkin neyi neden öğrendiğini bilmek ister.

BİLME GEREKSİNİMİ

1-Yaparak öğrenirler.

2-Problem çözme üzerine yoğunlaşırlar.

3-Hemen uygulayabilecekleri bilgileri isterler.

YETİŞKİNLER NASIL ÖĞRENİR?

  • Eğitim Öncesinde Konunun Neden Öğrenilmesi Gerektiğinin Açıklanmasına İhtiyaç Duyarlar.

Dayatmalara Karşı Direnç Gösterirler.

  • İhtiyaçları Doğrultusunda Öğrenirler.
  • Öğrenmeye Hazır Olduklarında Öğrenirler.
  • Hızlı Öğrenmek İsterler
  • Kendilerini Rahatça İfade Etmek İsterler.
  • Katılımcı Grup Çalışmalarından Hoşlanırlar.
  • Eğitimde Rahat Ve Hareketli Ortamdan Hoşlanırlar.

2800’ün üzerinde seminer, panel, konferansa konuşmacı ve eğitmen olarak katılmış biri olarak yetişkin eğirimi ile ilgili deneyimlerimden edindiğim farkları sizlerle paylaşmak isterim.

*Çocuklar bay/bayan bilge/duygu olmanızı isteyebilir ama yetişkinler bay/bayan deneyim olmanızı ister.

*Çocuk hayal gücü ve oyun ister. Yetişkin deneyim ve işlevine bakar.

*Yetişkin eğitiminde en büyük sorun, katılımcılara ihtiyacı yaratıp, yaratamamaktır.

*Nasıl ihtiyaç yaratılır? Cevap genelde temel güdülenmeyi bularak.

*Güdülenme: (Daha fazla iş doyumu arzusu, öz-saygı, yaşam kalitesi, vb.)

Tüyolarım:

*Gözle iletişimi asla kaçırmayın.

*Eleştirilerden korkmayın ve dinleyin.

*Deneyimsel hikâyeler anlatın.

*Mahşerin 4 atlısını yapmayın. Bunlar: Yargılama, nasihat verme, niyet okuma, sürekli akıl verme!

*Geri bildirim her şeydir.

*Hedef kitlenizin profilini tanımlayın..

*Bolca uygulama yapın.

*Hayatlarınızdan örnekler verin.

*Psikodrama drama veya canlandırma tarzı oyunlar oldukça etkileyicidir.

*Aralardaki soru taleplerini geri çevirmeyin.

*Kalabalıktan korkmayın.

*Bilgi sorarsanız, bilginizle tartılırsınız. Sorduklarınıza dikkat edin.

*Yetişkinler önceki deneyimlerini eğitim sırasında paylaşmak isterler. İzin verin.

*Beden dilinizi önemseyin.

*Kurum ve kuruluşlardan, vereceğiniz eğitimle ilgili tam bilgi alın. Kime ne kadar sürede ne ne zaman vereceksiniz?

*Etimolojiyi (Köken Bilimi) mutlaka kullanın.

*Modül oluşturun. Ön hazırlığınız mutlaka olsun.

*Egolu olanlar saygısız görülür-özgüvenle egoyu karıştırmayın.

*Sahne ya da mekan kullanımına dikkat edin. Orası sizinmiş gibi davranın.

*Ciddiyet surat asmak değildir. Gülmeyi bilmeyen dükkan açmasın. Çin Atasözü. Bunu her zaman hatırlayın.

*Ciddi ya da güvenilir görünmek için beden dilinizi yavaşlatın. Ama sabit tutmayın. Ciddiyet gülmemek anlamına gelmez. sırtımayın yeter.

*Bedeniniz ile tekrar eden sallanma işaretleri yapmayın.

*Ellerinizi göstermekten çekinmeyin.

*Elleri arkada birleştirerek sınıfta yürümeyin.

*Aksesuarla oynamayın. (Saat-cep telefonu vb.)

*Yetişkinler deneyimlerine saygı duyulsun isterler. Deneyimlerimi anlatırlarken, bunu hissettirin.

*Herkesten öğrenin.

*Sertifika, katılım belgesi gibi ödüller öğrenme isteğini artırır.

Ve yetişkinler;

  • Eğitim öncesinde konunun neden öğrenilmesi gerektiğinin açıklanmasına ihtiyaç duyarlar.
  • Dayatmalara karşı direnç gösterirler.
  • İhtiyaçları doğrultusunda öğrenirler.
  • Öğrenmeye hazır olduklarında öğrenirler.
  • Hızlı öğrenmek isterler
  • Kendilerini rahatça ifade etmek isterler.
  • Katılımcı grup çalışmalarından hoşlanırlar.
  • Eğitimde rahat ve hareketli ortamdan hoşlanırlar.

Son olarak şunu söylemeliyim ki yetişkinler neden orada olduğunuzu anlarlar. Onlar için orada olun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu