İkinci Yüzyılda Türk Eğitimini Geleceğe Taşıyacak Kaldıraç: “Pedagoji Mühendisliği”
Ali BEKİR-Eğitimci Yazar
Eğitim, toplumların gelişiminde ve ilerlemesinde en kritik faktörlerden biridir. Geleneksel olarak, eğitim süreçleri, öğretmenlerin sınıflarda tahta başında ders anlatması ve öğrencilerin bu bilgileri ezberlemeye çalışması şeklinde ilerlemiştir. Ancak, teknolojideki hızlı gelişmeler ve eğitim anlayışındaki değişimler, “pedagoji mühendisliği” adı verilen yeni bir kavramın doğmasına yol açmıştır. Pedagoji mühendisliği, eğitimi daha etkili, verimli ve öğrenci merkezli hale getirme hedefiyle eğitim ve mühendislik alanlarını birleştiren yenilikçi bir yaklaşımdır.
Pedagoji mühendisliği, öğretme ve öğrenme süreçlerinin tasarımında ve uygulanmasında mühendislik prensiplerinin kullanılmasını içerir. Amacı, eğitimdeki problemleri analiz etmek, yenilikçi çözümler geliştirmek ve bu çözümleri teknolojiyle birleştirerek eğitimi daha etkili ve öğrenci merkezli hale getirmektir. Pedagoji mühendisleri, eğitim materyallerini, yöntemlerini ve süreçlerini optimize etmek için teknolojiyi ve verileri kullanır. Bu sayede, öğrencilerin öğrenme deneyimleri geliştirilir ve eğitimdeki başarı oranları artırılır.
Temel olarak ele aldığımızda karşımıza şunlar çıkar:
Veri Odaklı Yaklaşım: Pedagoji mühendisliği, öğrenci performans verileri ve öğrenme süreçleriyle ilgili diğer verileri analiz ederek eğitimi optimize etmeye odaklanır. Veri analitiği sayesinde, eğitimdeki güçlü ve zayıf yönler tespit edilir ve bireyselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sağlanır.
Teknoloji Entegrasyonu: Pedagoji mühendisliği, eğitim teknolojilerini (edtech) öğrenme süreçlerine entegre ederek öğretmenlerin ve öğrencilerin daha etkin bir şekilde çalışmasını sağlar. Sanal sınıflar, çevrim içi eğitim platformları, interaktif içerikler gibi araçlar pedagoji mühendisliğinin temelini oluşturur.
Öğrenci Merkezli Tasarım: Geleneksel eğitimde, her öğrenci aynı dersi aynı hızda işler. Pedagoji mühendisliği ise öğrenci merkezli bir yaklaşım benimser. Her öğrencinin bireysel özellikleri, ilgi alanları ve öğrenme stilleri dikkate alınarak özelleştirilmiş öğrenme yolları oluşturulur.
Sürekli İyileştirme: Pedagoji mühendisliği, eğitimde sürekli olarak iyileştirme yapılması gerektiğini vurgular. Verilerin analizi, yapılan değişikliklerin etkilerinin değerlendirilmesine ve daha iyi sonuçlar elde edilmesine olanak tanır.
Pedagoji mühendisliği, eğitimde daha büyük dönüşümler ve gelişmeler getiren önemli bir alan olarak gelecekte de önemini artıracaktır. Teknolojideki ilerlemeler, yapay zeka, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik gibi alanlardaki gelişmeler pedagoji mühendislerine yeni olanaklar sunmaktadır.
Gelecekte, eğitim materyallerinin özelleştirilmesi ve eğitim içeriğinin daha etkili bir şekilde sunulması için yapay zekâ tabanlı sistemlerin kullanılması beklenmektedir. Ayrıca, öğretmenlerin ve öğrencilerin eğitim süreçlerini daha iyi yönetmelerine yardımcı olacak dijital asistanlar ve eğitim danışmanları gibi çözümler de geliştirilecektir.
Buraya kadar anlattıklarım, pedagoji mühendisliğinin dünyada uygulanma şeklinin özetidir. Ancak Türkiye özelinde ele aldığımızda ve geliştirmeye çalıştığım pedagoji mühendisliği, yukarıdaki çalışmalara ek olarak farklı çalışmaları da içerisinde barındırmaktadır. Öncelikle yaptığım çalışmalar yurt dışındaki pedagoji mühendisliği çalışmalarını temel alarak yürümektedir. Benim yaptığım, dünyadaki pedagoji mühendisliği kavramının üzerine uzmanlığım olan endüstri mühendisliği ve tarih öğretmenliği alanlarını ekleyerek, bunları birbiri içinde harmanlayarak yeni bir yaklaşım ortaya çıkarmaktır.
Türkiye özelinde geliştirmeye çalıştığım pedagoji mühendisliğinin içerisinde yukarıdaki alanlara ek olarak;
Eğitim İK’sı çok önemli bir yer tutmaktadır. Öğretmen işe alımları, mesleki gelişimleri, performans değerlendirmeleri gibi çalışmalar; ergonomi temeli üzerinden şekillenen öğretmenlik mesleği ilkelerine dayanan yepyeni ölçekler oluşturulmasını amaçlamaktadır. “Gelişim” odaklı bir İK anlayışı Türk Eğitim Sistemi’ne çok ciddi katkılar sağlayacaktır.
Eğitim ar-gesi, pedagoji mühendisliğinin Türkiye’de çalışma alanı laboratuvarı olarak düşünülebilir. Eğitimin şekillenmesi ve en önemlisi test edilmesi için oluşturulacak bir eğitim ar -ge birimi, pedagoji mühendisliğini çok farklı bir boyuta taşıyacaktır.
Tüm bu yazdıklarımdan sonra karşımıza tek bir soru çıkar: “Eğitime neden pedagoji mühendisliğini dâhil edelim?” İşte bu noktada karşımıza dünyanın yaşadığı teknolojik devrim çıkmaktadır. 2000’li yıllara kadar dünyada yaşanan toplumsal ve teknolojik değişimler, savaşlar, buharlı makine icadıyla ortaya çıkan Sanayi Devrimi vb. tüm değişimler insan merkezliydi. Bunlar sadece insanın yaşayış şeklini değiştirdi. Ancak kuantum bilgisayarlarla yapay zekânın birleştiği bir çağda, buna robotik teknoloji de eklendiğinde karşımıza iş dünyasında ve iş gücünde insanın yanında teknolojik makinelerin de olduğu bir çağ çıkıyor. Böyle bir çağda klasik eğitim yaklaşımları ile hiçbir sorunu çözemeyiz. Bu noktada pedagoji mühendisliği, eğitimde çağdaş yaklaşımların benimsenmesi ve teknoloji ile birleştirilerek öğrenme deneyimlerinin geliştirilmesi konusunda kritik bir rol oynamaktadır. Eğitim sistemlerinin sürekli olarak geliştirilmesi ve öğrencilerin eğitim süreçlerinde daha başarılı olması konusunda pedagoji mühendisliğinin katkısı gelecekte de artarak devam edecektir.